Elinde bir tesbih, sırtında cübbe.
Uzaktan bakınca müslüman dersin.
Mümin gibi sakal bırakmış züppe.
Uzaktan bakınca müslüman dersin.
Şeytan girmiş çıkmaz içinden bunun.
Ben çok üşüyorum anne.
Ruhum üşüyor.
Gözün gözü görmediği bir gece.
Havada sis var
Sıcaklık eksi bilmem kaç derece
İçimde soğuk, buz bir his var,
Bu dünyanın malı senin olsa.
Sende öleceksin ey can sende!.
Kıyamet kopsa dünya sana kalsa.
Sende öleceksin ey can sende!.
Altın döşeklerde yatsan ne fayda.
Avuç avuç ateş tuttum ellerimde.
Senin kadar yine de yakmadı beni.
Deryalardan yaşlar buldum gözlerimde.
Yine'de enginlere salmadı beni.
Güneş'le hasbihal ettim gecelerce.
Sarmış milletin etrafını.
Zengin denen beş on arsız.
Paradan yana seçmiş tarafını.
Zengin denen beş on hırsız.
Nikah kıymıs sanki paraya.
İnsani insan diye sevdim.
Hayvanı hayvan diye.
Bir ağacı hep ağaç olarak sevdim.
Güneşin isyanında.
Yağmurun damlasında.
Sevgi tohumları ektim acuna.
Meyve verende var odun olanda.
Hasat vakti vardım sondan ucuna.
Yaprağı, toprağı hepsi talanda.
Sevgiyle bezedim ben yeryüzünü.
Böyle bir zamana nasıl denk geldik.
Gözde perde, dilde edep kalmamış.
Büyük der susar küçük der severdik.
Utanma duygusu, hicap kalmamış.
İnsanlar değişik, zaman karışık.
Tecer dağından esen soğuk rüzgar.
Savurur seni ocaktan ocağa kar gibi.
Sert havanın beslediği mert insanlar.
Çeker seni sinesine bir yar gibi.
Gönülden gönüle akar muhabetimiz.
Saat üç otuz
Hastane bahçesindeyim.
Bir sokak lambası altında.
İki candan biri benim,
Diğeri bir sokak kedisi boylu boyunca uzanmış,
Öylece yatmakta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!