Bak günler öylesine gelip geçiyor,
Hakkı söylemeyen Dini ruhbanlar,
Ateşi bile bile kendilerine biçiyor,
Ellerinde Tevrat İncil içinde gizliyor,
Muhammed Nebiyullah orada yazıyor,
Yaşamın İçinde
Hiç içten gülemedim,
Yetimi gördüm, gözleri yaşlı
Başını koynuma yaslayıp,
Saçlarından okşayıpta sevemedim.
Şiirlerde şairlerin özün'den,
Fıtratına işlenmiş sözün'den
Ol deyi yetti varlığa serpilmesi,
Onun şanı ne yücedir, hükmün'den
Özüme Nur'u kabiliyeti vuruldu,
Araf'ta kalırım bazen,
İki dünya arasında,
Ruhum sıkılır burada,
Beden ise sanki semazen,
Başımı döndürüyor bu dünya,
Yerler gökler O’nun kudretinin temsili
Ne eşi olur, O’nun ne ortağı, nede emsali,
Âlemde, Derin bir sessizlik, Serin bir suskunluk
İşte teslimiyet ve zikriyet, O’na olan tekbirleri.
Çatı katındayım, Parlayan bir yıldızla bakış bakışa
Pencereme karlar doldu,
Açılmıyor tüm kapılar,
Evladıma damga vuruldu,
Kapanmıyor kızgın yaralar,
Hak, adalet bilmeyene
Kin, nefreti silmeyene
Aç, yoksulu görmeyene
İnsan denmez, ne denir ki?
Hatice Olkuner. Şiirinden bir kesit.
Dört Arkadaş gece düşmüşler yola,
Sanmışlar menzil yakındır, üflemişler muma,
Karanlıkta kalınca sapmışlar yoldan,
Kabe aşkı için yanıyorlarmış amma,
Seher vakti olunca varmışlar Şama,
Er olanın temeli sağlam olmalı,
Mümin görünen, Mümini aldatmamalı,
Üç beş kuruş için ahiretini yakmamalı,
Bak işte Dünya malı dünyada kaldı,
Emri hak gelince Recebim yolculuğa çıktı,
Attım kendimi rüzgârlara,
Yaşammış hayatmış,
Umurumdamıki bu dünya,
Kalsam buralarda ne fayda,
Delice essin de, Fırtınalar kopsun,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!