Bin yıl yaşasan ballı börek içinde huzurlu kalsan,
Emri hak' gelecek başına kral olsan sultan olsan,
Yaşam uzun bir ömür azap' içinde olur seyran'da,
Ölüm gelmeyecek gibi yaşamak ise akıldan noksan,
Kul gibi olur ve yaşarsan,
Yol olur muhtaca bakarsan,
Örnek olur Mümin olursan,
Anlattın anlatacağını sussan,
MÜNACAAT.
Evlat dedi, Gelsende olur,
Gelmesende, Sanki der gibiydi,
Bana sanki Babalık yaptın,
İçinden Fatih’amıda okur,
Işık süzüldü birden penceremden,
Gönlüm kamaştı, Gözlerim yaşlaştı,
Senin siluetin belirdi, Dumandan odama,
Hani neredesin ay yüzlüm, Demiştin ya,
Meğer o senmişsin, Yüzüne vurmuştu sekinetin,
Kelimeler bal'dan tatlı olmuş,
Gönüle Tevhit inşaa yapmış,
Vahiy den toplamış tohumu,
Kalpte açmış gül gibi kızarmış,
İbrahim As) gibi yalnız kalmıştım,
Nalınsız kalan at
İstikameti nalbantçı,
Ahlaksız edepsiz olan,
Alınına nal gibi çakılır,
Fesatçı ve Nifakçı,
Halit ağam daha bıyığı terli,
Yokluktan garibanlıktan dertli,
Köyünden istanbul’a geldi,
Gurbet ellerde Anne özlemi,
Çocukluğunu köyünde bıraktı,
Uyku tutmadı ne yapayım dedim,
Birazda Kendime muhalif olayım,
Bunca yıl o kadar iş batırdım,
İçimde yeniden kıpırtılar başladı
Göz kapaklarımda gün, kapkara bir kızıllık;
Kulağımda tarihin çıkrık sesi, bin yıllık.
Bir yurt ki bu, diriler ölü, ölüler diri;
Raflarda toza batmış Peygamberden bildiri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!