Her kez ektiğini biçer,
Gül açar kızarır ve solar,
Vicdanlar kapalı,
Kutuya mühürlenmiş,
Zarfıyla kilitlenmiş,
Emir ki Hak tan halk etti onu bir pak hatundan,
Yazılıydı levhi mahfusta hüküm yüce sultan’dan,
Bk, Zuhruf 43
Işıldasın kalpteki imanlar, aydınlansın suretler,
Kutlu olsun Şahit olanlar,manayı bilip kutlayanlar,
Her kez kendi Halinde,
Zengin keyfi yerinde,
Fakir’in gözü öğünlük Ekmeğinde,
Dertsiz baş kalmamış,
Zengin Aşkı bulamamış,
Düşmüşüm bitap ve harabım,
Bitmiş tükenmiş gibi davam,
Bedenim ise yürüyen cesedim,
Her yanımı saran gibi kanserim,
Derman ararım ve lakin bulamam, ,
Kabusum oldu ya depremler
Rüyalarımda yıkılıyor binalar
Bazende yerin dibine batıyorlar
Dilerim enkaz altında kalmasın
KESİTHANE.
Gönül eğlenti ister,
Mideler ballı börek,
Hayat var der nefis,
Yaşamana bak leziz,
İsyanım var tüm insanlığa,
Feryat ediyorum 'Haksızlığa,
Hayretle bakıyorum suratlara,
Alınlarında Nur tanesi arıyorum,
Şikâyetim var varlığın sahibine,
Kıblem.
Ey Rabbimin beyti,
İnsanlığın ilk mabedi,
Seninle kimler geldi geçti,
Değerli ve kıymetli olmanın,
Ah bu gevşek dil'imle,
Sadece Hakk’ı söyleyebilseydim,
Yalan, dolan, dedikodu, boş boş,
Sinkaf'lı haram'lı ve ayıplı,
Olan ağzımı kilitleyip,
Dilime engel olabilseydim,
Şehre indi, leş yiyen çakallar
İçimize girdi, kemirgen kurtlar
Son nefeste, yolda kalmışlar
Dört yanda, bekler akbabalar.
İstikbale engel, görünmez oldu ufuklar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!