Düşmedim, aklı, selim’e.
El’in, vermedi el’ime.
Gül’üm, diyemem gül’üme.
Benden beni, bir sor hele.
Yüz’üm, içimi yansıtmaz.
Mamak hücresi, pencerelerine,
Kapanmayın pencereler, diyordun.
Ruhunu, özgürlükler ülkesinde,
Bir yerlere, alıp götürmek için.
Çok erken uğradın, Keş dağlarına,
Soluğa, canım diyorsan.
Al üfürdüm, gitti işte.
Bey, paşa, benim diyorsan.
Al üfürdüm, gitti işte.
Kötü nefsine uyarsın.
Ahmet Boz, Genç dağlarında can verdi.
Göğsünü gere gere, siper gerdi.
Bu vatanı korumaktı, tek derdi.
Bu yiğitler, Andırın şehitleri.
Hakan Taşgıt, Çukurca bahçesinde.
Billur gibi, tertemiz pak sular.
Dağları dolanarak, akarlar.
Bazen durulur, bazen sarkarlar.
Onlar da; Bu âlemin yolcusu.
Düşün; Bir çiçek, susuz açar mı?
Gülüp geçerdin, âşıklara.
Derdin onlara, bahtı kara.
Olmazsa, başkasını ara.
Sende mi, âşık oldun Abbas.
Kör sevda, başına mı geldi.
Söyleyemem, sana aşk’ımı.
Aşk’ınla, kor olup, yanarım.
Durduramam, coşan taşkın’ı.
Aşk’ınla, kor olup, yanarım.
Cehennem gibi, bana hayat.
Sevmeden, asla bilemezsin.
Bir sev de gör, aşk ne karanlık.
Seversen, asla gülemezsin.
Bir sev de gör, aşk ne karanlık.
Deniz fırtınasından, beter,
Mehmetçiği, cephe’ye yolladık.
Gideli, bugün, doksan yıl oldu.
Şalvar’ını, alladık, pulladık.
Gideli, bu gün, doksan yıl oldu.
Sakal’ı, bıyığı, çıkmamıştı.
Bir duyabilsen, o güzel sesini.
Anneler günün, kutlu olsun, annem.
Sımsıcak, yavrum diyen, nefesini,
Anneler günün, kutlu olsun, annem.^
Şimdi askerim, vatan bekliyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!