KABAKNAME
Geçen sene bostana, ektim bir tane kabak,
Gübre verdim suladım, her gün yarım yamalak,
Üç günde meyve verdi, doğradım tabak tabak.
Dokuz köye dağıttım, hepsine kafi geldi,
Mübarek kabak değil sanki bir gök delendi.
Liflerini ayırdım, ege'den ak denize,
Kadar köprü yaptırdım, deryalar geldi dize,
Gelen üstünden geçti yürüdü çıktı düze,
Üstüne kenetlendi, yerden göğe yükseldi,
Mübarek kabak değil sanki bir gök delendi.
Sapı küpeşte oldu, kökleri ise dilme,
Çekirdeği taş gibi, dört köşe sanki silme,
Kabuğuyla harç kardım, tuttum kendi elimle,
Hepsini birleştirdim şato haline geldi,
Mübarek kabak değil sanki bir gök delendi.
Kabağın alt kısmından yaptım bir tane masa,
Tepesi vecde geldi, oldu kamyona kasa,
Sebze meyve doldurdum içine tıka basa
Ahaliye dağıttım, köşe bucak şenlendi,
Mübarek kabak değil sanki bir gök delendi.
Kul Müçtehit olarak işin sırrını kaptım,
Yaprağının sapından koltuk kanepe yaptım.
Dışının kabuğuyla bütün evi donattım,
Özsuyunu çıkardım , oldu hünkârbeğendi,
Mübarek kabak değil sanki bir gök delendi.
İsmet Murat (Müçtehit)
Tüm.San. Der.
İç Anadolu Bölge Sorumlusu
Genel Başkan Yardımcısı
İsmet Murat Müçtehit
Kayıt Tarihi : 29.1.2022 07:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!