Tanrı’m senin uğruna güller dererim ben,
Ahret’ de çektirme, ruhum cennete girsin,
Her gün senin uğruna yaşlar dökerim ben,
Çok fazla bekletme, ruhum ahret ’e gitsin.
Aruz dörtlükler
1-
Akşam yine olmuş, yine ağlar dururum ben,
Sensin yine aklımda, gönül âşkla yanarken,
Mehtap
Sen kimsesizlerin sevdalılarınsın.
Senden bakarlar geçmişlerine sende ararlar sevdalarını.
Mehtap sen ağlatansın.
Yufka yürekler gözyaşları dökerken senin önünde,
Dilekler eğilirdir, boyun bükerdir
Papatya dalında bir çiçek bir çiğ damlası,
Seherde vakti açmış,kırmızı gülün koncası,
Kıyamam bakmaya,tazecik süymüş baklası,
Başı göğe değer,geçip gidince yanımdan.
Ne gördüm ne bildim,görüverince eridim,
Bahar geldi şenlendi, her yer sıcaktan,
Gezerlerdi gençler, sıkılmış’ da kıştan,
Çiçek gül satılmakta, yollar da bol, bol,
Bahar geldi can buldu toprak güneşte.
Güzeller dolaşmakta parklarda bolca,
Baktım sofrada,
İki sülün,
Biri damat, biri gelin,
Kulaklarına küpe takmış,
Yem topluyor,
Nazlı, gelin…
Ölüler şehri musalla.
Taş duvar bir ev,iki kat üstünde iki göz oda,
Tam karşısında, taşlarla sakızlarla dolu görünen yassı kaya,
Yaşlı bir adam oturur orada, yalnız ve tek başına o odada,
Elinde sarma cigarası, gözleri dalmış bakar durur o karşıya.
Belli ki bir sevda var yüreğinde,
Bir özlediği bir sevdiği var kalbinde,
Gözleri dalgın bekler, ümit var içinde
Bir güzel diz çökmüş dalgın bakar.
Belki bir ümit yeşermiş yüreğinde,
İndim bir pınara, su içer cêylân,
Gördü ürktü benden, eğdi başını,
Değdi saçlar suya, her yeri elvan,
Beni benden çaldı, o ahu cêylân
Doğurmuş bir ana, salmış ovaya,
Tazeliği, tanıdım onda,
Bahar başlamış, kırlar çiçeklenirken,
Yüreğin nasıl titrediğini, tanıdım onda,
Süt tenli bir vücut tiril,tiril titrerken.
Doğallığı, tanıdım,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!