A. Kadir ya da tam adıyla İbrahim Abdülkadir Meriçboyu, 1940 kuşağı toplumcu şairleri arasında yer alan Türk şair. Çeviri çalışmalarıyla dünya şiirinin tanınmasına katkıda bulunmuştur.
Ortaöğrenimini Eyüp Ortaokulu (1933) ve Kuleli Askeri Lisesi'nde (1936) tamamladı. Kara Harp Okulu son sınıf öğrencisiyken (1938) Nâzım Hikmet'le beraber tutuklandı; on ay hapse mahkûm oldu. Hapisten çıkınca askerlik görevini er olarak tamamladı. İstanbul Hukuk Fakültesi'ne girdi (1941) . 1943'te yayımladığı Tebliğ adlı şiir kitabı yasaklanarak toplatı ...
Beni bir dağ başında böyle yapayalnız kodular,
rüzgarlara, kuşlara, bulutlara yakın,
senin etinden, tırnağından ayrı,
senin kokundan uzak.
Benim güzelim,
Bir deniz üstündeyim, ne ucu var ne bucağı
Bir rüzgâr önündeyim, gel keyfim gel…
Bir deniz üstündeyim, ne ucu var ne bucağı
Bir sevda içindeyim, başım dumanlı…
Ağzımda bal gibi tatlı bir türkü
Bir iner bir çıkarım bu yokuşu
Kim anlatacak sana akşamları
dışarıda nasıl geçti günüm,
Cağaloğlu pazarında nasıl atlatılıyorum,
kimlere rastladım yolda, neler konuştum,
kim anlatacak sana?
Arada bir kim tutup sıkacak o minik pembe burnunu senin,
bu gece ne bir yıldız, ne ay var yaşlı gecede
hüzne yer yok yüreğimizde hüzne yer yok
nasıl olsa kıramazlar filizlerini
mutluluk pınarından kaynaklanan sevgimizin
çabuk gelir geçer yaz yağmurları
bu gece ne bir yıldız ne ay var yaslı gecede
Bu ne bitmez yolmuş, deme
bitmedik yol yok.
Bu ne aşılmaz dağmış, deme
aşılmadık dağ yok.
Bu ne erişilmez ülkeymiş, deme
erişilmedik dağ yok.
Kaç bu kokudan, kaç bu pislikten, bu sürüden kaç,
insan mısın, bu pazarda mısın, iki pula mısın,
kaç bu kokudan, kaç bu pislikten, bu sürüden kaç.
At denize kendini, git boğul.
Düş bir kör kuyuya, ordan çıkama.
Pınarından özgürlüğün al bir yudum
çek bir soluk rüzgarından sevdamızın
seni benden ne bu kapı, ne bu duvar ayıracak
seni ne bu kara kara gelen ölüm.
al bir yudum pınarından özgürlüğün
rüzgarından sevdamızın çek bir soluk
-Karıma-
Yirmi yaşında hapse düştüm.
Yirmi beşimde sürgün oldum.
Yıllarca gençliğimi saçtım
Anadolu topraklarına.
Sıcacık bir yağmur siner
kara gecenin içine,
toprak somun gibi kabarır.
Tak tak vurulur kapıma,
kişner kapımda kır atım,
dünyam gümüşler kuşanır.
Yirmi dokuz nisan gecesi.
Gene sevgiliden, arkadaştan uzakta.
Gene şarkı söylemek istiyor canım,
Eyüp iskelesinden,
Cibali'den,
Beşiktaş'tan uzakta.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!