6 7 Eylül Korkusu Şiiri - Mehmet Halil

Mehmet Halil
1192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

6 7 Eylül Korkusu

Fırtınaların sertleştiği bir sonbahar
Taze bir darbenin sessizliği hakim ortalığa,
Kurumamış daha,
Kimsenin sırtındaki soğuk teri.
Arayış içinde,
Yuvası yıkılmış bir demokrasi neferi.

Biraz korku, biraz umut, biraz ürkek,
Yol sürünüyor ayakları altında,
Sokaklarda ölüm sessizliği
Hareketler gönülsüz,
İnsanlar birbirine sokulmaya korkuyor.
Sanki yürüyüş koluna geçmişler,
Aradaki mesafeler bozulmuyor.

Kurtuluş’un dar sokakları
yüksek gri binaların gölgesinden,
sıra gelmemiş süngülerin gölgesine.
Çok kullanılmayan ara sokakların birinde,
Küçük bir dükkan, kibrit kutusu kadar.
Kutunun içinde yetmişi gösteren bir adam,
Onu, on yaş büyük gösterir çektiği acılar.

O kara kasvetli duvarlar arasında,
Beyaz yüzü
ve ortasındaki ışıldayan gözleri olmasa,
takım taklavatla bütünleşmiş,
tanınmayacak adeta.

‘’Hey! ... neredesin anahtarcı’’
Yüzünde anlaşılmaz bir acı
Çökmüş, küçülmüş, kaybolmuş,
Tükenen azınlıkların son çınarı.

Kirli bir perde gibi, asık duran yüzü
Açılıverdi.
Sanki onu bekliyordu günlerden beri.
İşte gelmişti…
Onun iyileşmez yaralarının merhemi.
Işıldadı kısık bir fener gibi gözleri.

Günlerdir konuşup rahatlayamamıştı.
Bu defa ‘’hoş geldin’’ deyişi,
Daha içten, daha candan.
Ağlamaklıydı sesinin titreyişi
‘’Yardıma ihtiyacım var’’ dedi.

Şimdiye kadar,
Baba gibi davrandığı kişi
Karşısında ilk defa çaresizdi…
İlk defa yardım istedi
Ama kendi için değil.

İşe gider gibi gittiler,
Takım taklavat,
Tam techizat.

Önünde durdukları kapı
Para kasası kadar sağlamdı
Güzel işlenmiş,
Çelikten yapılmıştı.
Gözetleme deliğinin önünde durdular,
Kapı tokmağına dört defa vurdular.
Kapı önce aralandı, sonra açıldı.
Emniyet tedbirlerinin hepsi uygulandı.

Yüz yetmiş metre kare daire,
İçi tıklım tıklım eşya dolu,
Hiçbir şey almadan bırakacak,
Tek kurtuluşu,
Onu paris’e atacak,
Uçak biletinde görüyordu.
Mümkünse bu gün,
Mümkünse bu saat diyordu.

Gelen dost,
Böyle bir durum beklemiyordu.
‘’size ne oluyor’’ diye sordu?
Sendikalı değilsiniz…
Partili değilsiniz…
Öğrenci değilsiniz…

Acı bir sarsıntı ile baktı öteki;
Gözleri ateşe düşmüş çocuk gözleri…
Yuvalarından fırlamış…
‘’Keşke onlardan biri olsaydık;
Ama azınlık olmasaydık’’ dedi.
25 yıl önceki 6-7 eylül’den beri
Çeyiz sandığında saklanmış sanki
Aynı o günkü gibi kızarmış gözleri,
‘’biz 6-7 eylülü unutmadık’’ dedi.

Darbe olur olmaz
Uzatmış ellerini,
Azınlık düşmanları.
Emniyet, emlakçı, mülkü amir.
Kimi kime şikayet edeceksin?
Tahrik unsuru var, diyerek
Cesaret aşısıyla desteklemiş
Azınlıklara her saldırıyı
devlet mekanizması.

Siyaset bu…
Matematik problemi değil ki…
(-) X (-) = + olsun.
İki çaresiz insan, sıkıntıya çare bulsun.

Son görüşme oldu bu…
Yumuşak yüzlü, tatlı dilli o ihtiyar.
İlkbahar da, yaz da, sığınılan,
o koca çınar.
Seni de alıp götürdü 12 eylül,
Seni de alıp götürdü
O son bahar.

Mehmet Halil
Kayıt Tarihi : 9.9.2005 21:28:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Selin
    Selin

    tarihin sayfasında utanç verici olaylar yaşanmasın.12 eylüller bir daha olmasın,
    daha umutlu daha güzel cümleler kurabilelim.
    tebrikler şiir güzel olmuş.

    Cevap Yaz
  • Mveysi Güler
    Mveysi Güler

    Sana
    Sen misin demez,
    Alır gider
    Kalmışsa aklın başında
    Ve bakmaz
    Gençmişsin
    Hoyratmışsın
    Yaşlıymışsın diye
    Sorgusuz
    Sualsiz alır canını
    İnen
    İlk-bahar akşamında…

    Heba eder
    Seni
    Ve fikir
    Ve de zikirlerini…

    Veysi Güler'in aşk şiirinden...

    Evet hocam ben şiirin hülyasına dalıp yazacak birşeyler aradım ve sadece bu dizeleri bulabildim..
    Gerçekten harika bir şiir olmuş tebrik ederim..

    Sevgi ve saygılarımla... By; M.V.G.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Mehmet Halil