30 AĞUSTOS ŞİİRLERİ

30 AĞUSTOS ŞİİRLERİ

Mehmet Fatih

Öğrendim
Sevdayı da vururlarmış
Ta derinden
Bir Ağustos sabahı
Tam onyedi yerinden...


..

Devamını Oku
Şahin Ertürk

Dün kocanla gördüm seni
Sarardı,soldu bak yüzüm
Bu ayı yı nerden buldun
İşte şimdi durdu kalbim?

(30.08.2005-Yeni)
..

Devamını Oku
Halil Çolak

Gecenin karanlığını yırtınca süngüleri
Bomba tepesinde düşmanı toprağa gömdüler
Tarih görmemişti böyle aslan neferleri
27 Ağustosta bomba tepesinde Türk destanı yazdılar

Halil ÇOLAK 20/10/2006 ÇANAKKALE
Saat: 05”30
..

Devamını Oku
Bayram Tunca

Aradığın yar/dost bensem eğer
Sana her şeyimi versem değer

30.05.2004-05:30

'Aşk Ateşten Gömlek'
..

Devamını Oku
Bayram Tunca

Hey ademoğlu dost eyledim gelsene
Bak gönül postumu serdim otursana
Otur Allah aşkına dertleşelim seninle
Misafirim ol, kabulümsün her şeyinle

30.01.2004-13.30
..

Devamını Oku
Ahmet Yüksel Şanlı Er

Gayrı dayanacak, gücüm kalmadı,
Boynum, bükük bir halde yaşamaya.
Yaşlı kalbim, teklemeye başladı,
Küstüm artık ben, şu dipsiz dünyaya.

Hiç güç yok’ da, şu halsiz bedenimde,
Bir yatağa, bağlı kaldım evimde.
..

Devamını Oku
Necdet Uçan

gerçekler
Ağustos sıcağı gibi çarpar
insanın suratına suratına
inadına
perişan olur hayaller
yaşam pratiğinde
bir kez daha
..

Devamını Oku
Uğur Uygunoğlu

Sevgili olayı gerçekten basitleştirilmiş bir çocuk oyunu olmuştur. Sevgili ne demek arkadaş? İki kişinin gönüllü olarak sevgi saygı çerçevesinde anlaşmasıdır ve bi bakıma evliliğin provasıdır. İyi devam ederse bunu evliliğe çevirtip resmileştirmektir. Budur sevgili olmak. 30 40 sevgili yapmak değildir. Evlenince de zor bulursun adam gibi adamını, boşanırsan devlet bile sana dul diyecek ne utanç verici öyle değil mi?
..

Devamını Oku
Ali Lidar

288.

En çok aldığım iki eleştiri (ki eleştiri ne lan, siz kimsiniz oğlum oturduğunuz yerden neyi eleştiriyorsunuz diyeceğim ama neyse şimdi gece gece kalp kırmayayım) neden bu kadar küfür ediyorsunuz ve neden bu kadar öfkelisiniz? Peki güzel kardeşim cevap vereyim madem. Sen niye küfretmiyorsun ve sen niye öfkeli değilsin? Gazeteyi açıyorum ve 13 yaşındaki çocuğa 2 sene boyunca tecavüz eden 20 tane adamın serbest bırakıldığını okuyorum. Ben şimdi bu orospu çocuklarına küfür etmeden, öfkelenmeden ne yazabilirim. Yazmayayım diyorum içim el vermiyor, yazıyorum küfür etti oluyorum. Söyleyin bana şimdi bu şerefsizleri başka hangi dille anlatabilirim. Evimin iki kilometre ötesinde 19 yaşında çocuk sopayla dövüle dövüle öldürülüyor. Ben o sokaktan her geçtiğimde nasıl öfkelenmem, nasıl küfür etmem? Allaha inanan allahtan, inanmayan kendi vicdanından korksun lan! Bu acıyı duyup, şahit olup öfkelenmeyen insanın vicdanının.mına koyim ben. Günde 20 lira yevmiye almak için Adıyaman'dan Adana'ya pamuk toplamaya gidilen traktörün römorkunda 30 kişinin can verdiği ülke oğlum burası; yavşak patronun üç kuruş fazla kazanmak için 300 küsür madenciyi diri diri yaktığı ülke, karısını kendisinden habersiz sokağa çıktı diye 46 altı yerinden bıçakla deşip öldüren adamla aynı havayı soluyor, aynı sokakta dolaşıyoruz. Siz niye öfkelenmiyorsunuz asıl ben buna şaşıyorum? Siz niye küfretmiyorsunuz?
..

Devamını Oku
A. Esra Yalazan

Müzik aldatıcıdır çoğunlukla, vücudu, zihni, hayalleri esnetir, gelecek tasavvurunu genişletir, geçmişi, şimdiyi olabildiğince yumuşatır. Sözlerse bazen fazlasıyla hakiki, lüzumundan fazla bencildir. Hayatı parçalar, düşündürür, sorgular. Müzikle şiir arasındaki karanlık boşluğun üzerine gerilmiş ipte sendelemeden yürüyen uyurgezerleri, dalıp gittikleri büyülü âlemlerden çağırıp ürkütmemek gerekir bence.

Neyse ki tabiatları gereği hiçbir dönemde o acayip adamlardan çok fazla olmadı. Haftalardır hakkında yazılmadık hiçbir şey kalmayan Leonard Cohen, şiirin sesini müziğin renkli diline, ritmine bozmadan tercüme edebilen bir yorumcu ve bu çağın son temsilcilerinden birisi elbet. Doğrusu beni en çok etkileyen özelliği, o mistik, gösterişsiz yeteneğini tevazuuyla buluşturabilen az bulunur bir şair, şarkıcı veya romancı olması değil. Bu yazıyı yazmadan evvel, evet ben de o meraklı, kalabalıkla birlikte onu izledim. Çocukluğundan beri dünyaya gelmenin sıkıntılı acısıyla kendi üzerine kapandığı için vücudu öne doğru bükülen, bildiğimiz hayatın dışına savrulmaktan yüreği her daim aksayan adamın içindeki huzursuz gücü gördüm o gece. Lacivert gök kubbenin altında, elmas gibi parlayan dolunayın ışığında, onun kederle derinleşen boğuk sesini dinlerken, insanın çaresiz varoluşuna eşlik etmek için yanlışlıkla aramıza katılmış ‘yaralı bir hayvan’ olduğunu düşünüyordum doğrusu. Merhametli bir gülümsemesi vardı ama zeytin dalı kadar ince olan bacaklarından birini usulca büküp tek dizinin üstüne yere çöktüğünde yalnız, vahşi bir kartal gibi göründü bana. Koyu renkli kostümü ve ifadesini gizleyen şapkasıyla tünediği sahneden dünyayı gözetleyen keskin bakışlı bir kartal...

İNSAN DERİSİ GİYMİŞ BİR HAYVAN GİBİ...

Konserden sonra eve dönünce bir süre ondan geriye kalan ıssızlığa eşlik edecek başka hiçbir sese tahammül edemeyeceğimi düşündüğüm için koltuğa uzanıp gözlerimi kapadım. Hayaletlerle konuşurken birkaç gün evvel arkadaşımdan ödünç aldığım film geldi aklıma. Bulup, seyretmeye başladım. Endülüslü şair, oyun yazarı Lorca’nın gençlik yıllarında Salvador Dali’yle yaşadığı tutkulu ilişkiyi anlatan filmin bir sahnesinde Lorca, askerlerin masasında Çingeneler baladından bir bölüm okudu. O sarhoş gecenin sonunda Dali, şiirinden çok etkilendiği ve tutulmaktan korktuğu dostuna kıskançlıkla bağırıyordu: “Orada, o tuhaf sessizliğin içinde insan derisi giymiş bir hayvan gibi duruyordun. O zaman seni daha iyi anladım.” Güldüm, gerçekten daha birkaç saat evvel Cohen’i izlerken buna yakın hislerle ürperiyordum. Tesadüfi buluşmaların hemen sezemediğimiz ancak daha sonra sürprizlerle karşımıza çıkan garip manalarında dolaştım biraz. Kendi deyişiyle meteliksiz kaldığı için bu dünyadan gelip geçerken ‘bizim eve de’ uğrayan 74 yaşındaki Cohen, kızının adını Lorca koyacak kadar hiç yaşlanamayacak o büyük şaire hayran. Ustura gibi kesen çelişkili duygulara tutunarak yaşamayı seçen bu iki melankolik adamı ‘zamansız bir hayatın’ dışında buluşturan saplantının sadece şiir olmadığını biliyorum.
..

Devamını Oku
Timur İlikan

Önce alkol duvarını
Daha sonra hız duvarını
En sonunda da arabasıyla
bir bahçe duvarını aştı
Görenler bu duruma bir hayli şaştı

(30 Aralık 2006/ İstanbul)
..

Devamını Oku
Şahin Ertürk

Kanun sökmez artık bana
Polis,jandarma dinlemem
Gözü dönmüş bir aşığım
Ayrılığı uzatırsan
Kork artık güzel,kork benden

(30.08.2005-Yeni)
..

Devamını Oku
Kemal Bölükbaşı

Yüzlerce yıldır, teknoloji ilerledi insanlık geriledi.
Keşke; teknoloji değil insanlık ilerleseydi..!

30.07.2016/Kahramanmaraş
..

Devamını Oku
Mehmet Halil

Şu Hikayenin aslına bir bakalım...
> Bir ağustos böceği doğmadan önce toprağın altındaki bir lavrada ortalama olarak 12 yıl bekler.
> Evet, tam 12 yıl. 12 yıllık hapislikten sonra dünyaya gelen garibanın ömrü adında yazılıdır: Ağustos.
> Yani topu topu bir ay... Şarkı söyleyen yalnızca erkek ağustos böceğidir.
> Çünkü dişi, en güzel şarkıyı söyleyeni kendine eş seçecek ve çiftleşecektir.
> Düşünsenize, 12 yıl toprağın altında bekle, dışarı çık. Ömrün bir ay...
> Buldun, buldun... Bulamadın, bir daha yok.
..

Devamını Oku
Meltem Tüsen

Aylardan Ağustos
Güzelim salkım ağacı
Üzümleriyle bütünleşmiş
Arılar konup kalkıyor her saat başlarında
Aylardan Ağustos
Gündüzler sıcacık güneşle
Geceler pırıl pırıl yıldızlarla
..

Devamını Oku
Ali Kınık

30 şubat’ta mı geleceksin, başım gözüm üstüne, peki gel
Menekşeler yetiştireceğim senin için, bekleyeceğim
Saçlarım taralı, gömleklerim ütülü
Sobaya bir odun daha atacağım, peki gel
Eski fotoğraflara bakarız belki, eski şarkılar dinleriz
“Ah ne çok sevmiştik birbirimizi”
30 şubatta mı geleceksin, peki, gel…
..

Devamını Oku
İsa Yıldıran

Halka rağmen halka giyim biçenler,
Artık akıllanın ibret olsun size 10 Ağustos.
Sırça köşkte oturup, ahkam kesenler,
Artık akıllanın ibret olsun 10 Ağustos.

Artık çözüm değil yürütülen o tanklar,
Bu millet çok çekti yürütülen o banklar,
..

Devamını Oku
Elif Gülnur Parmaksız

Sevmiyorum arkadaş karıncayı,zorla mı?
Çalışkanmış,bana ne?
Yardım etti mi Ağustos Böceğine?
Etmedi ve güldü de üstelik haline.
Sevmiyorum işte çockluğumdan beri.
Kıskandı Ağustos Böceğinin mutluluğunu,
Hasetinden çatladı kötü kalpli karınca.
..

Devamını Oku
Aynur Avcı

Dağlara sırtımı dayadım
Sevdama çığlıklar attım
Sesimi duyuramadımToprağına
Toprakta ki sevdama
Gül çiçeğim.

Siyah gecelerinde
..

Devamını Oku