Eski zamanların birinde eskimeyen kavga var;
Sabret demesi kolay da kaynanada bir dil var!
Gelin, zaten elkızı, sanki onun ne eksiği var!
Dil zehirli olunca sanki evde cehennem var.
Derdine çare arar, koşar hiç durmadan aktara.
O da baba dostudur canlanır eski bir hatıra.
Derdini bilemedim kızım sen bakma kusura.
Bu dertten kurtarırım seni ama bu da hatıra.
Bitkilerden hazırlar nohut kadar parçalar.
Her kim yemeğine her gün bir tane salar.
Bu güçlü bir zehirdir, içen uykuya dalar.
Ama üç ay gerekir, kızım sana sabırlar.
Tutması için bir öğüt, ilaçla birlikte verir:
“Çok güzel yemekler yapar, saygı gösterir,
Sevgi gösterirsen; kimse de bilmeyiverir.”
Dikkatli olursan eğer hayatına huzur verir.
Eve gelir gelmez hemen yemeğe ilacı katar,
Tatlı dilli, güler yüzlüdür, öğütleri de tutar.
Kaynanasıyla geçinir, anne-kız ilişkisi kurar.
İçtendir artık, geç saatlere kadar sohbete dalar.
Birkaç gün sonra karşısında başka bir insan görür.
O kadar sever ki onu, annesinden de şefkatli görür.
Pişman olup utanır yaptığından o an gerçeği görür:
Nasıl olur da öldürür, onu annesi ve can dostu görür.
Bu duygular içinde uçarak yaşlı baharatçıya koşar:
Ne olursun Bey Amca yardım et, kaynanamı kurtar!
Sonra anlatırsın, dur biraz nefes al, ne oldu, ne var?
İhtiyar kurt, kahkahalarla gülmekten yerlere yatar.
Üzülme kızım! Sen ona zehir değil vitamin verdin.
İlk başta kaynanana hep kötülük ettin, zehir sendin.
Sonra gönül bahçenden derdin, bıkmadın gül verdin.
Unuttun mu, gül veren elde gülün kokusu kalır derdin!
İstanbul, 20.05.2006
Hasan KarahisarKayıt Tarihi : 20.5.2006 16:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Filme de aldılar bir ara...
Hasan kardeş ya...
Benim Adı Yok'a bir göz atsana...
Benim babaannem de işte öyle bir kaynana :)))
Kutlarım..
TÜM YORUMLAR (2)