(benim burada da, başka başka yerlerde de önemsediğim ve üstünde durduğum şey; insanın (böbürlenerek iddia ettiği) o zekâsının, “kötücül” bir zekâ olmasıdır…/ bu zekâdır ki; / kullanıcısı, (tüm hayvanat név’i’ne dâhil) ölü kedi, köpek, kuş, börtü-böcek (ve dahi, insan) “koleksiyon”u yapmaktan âr etmez…/ asıl “edep” / -“edeb yâ HÛ! ..” dedirtmemektir; / amma ve de lâkin; bunu bilmez! ..)
Her sabah, (işinize giderken) çoğunun yüzünü bile görmediğiniz sokak hayvanlarına yiyecek taşır durursunuz...
Biraz yiyecek; ağaç diplerine, yetişkin köpeklere/
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Devamını Oku
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.


