1/:
Ay Dilaran!
Sendin bu öyküdeki virgül,
Oturanda anlatımın en kahırgam başına,
Salt aşkın,
Ve
Som hüznün,
Şiirselliğini yer bitirirdin.
Geride bana ait organik bir kovan kalır,
Alır bir deli bozlak başını,
Gider kendinden bile fersah fersah uzağa,
Tuzağa düşerdi yüreğimdeki çayır kuşları...
2/:
Ay Dilaran!
Özge cananlar diyarında,
Ve o diyarın bengi yüreğinde,
Halaskar hakanlar devşirende,
Efkârın üzerine kazındığı,
Uslu suretlerin yaramaz gözündeki,
Sedef kakmalı zemheri aşkını,
Ve aşkın yanağını oyan obruk yaşlarını,
Ne geride muhkem saltanat kalır,
Ne de yazık olur günahsız arzulara.
Ayazlara vurulur yüreğimdeki bozlak...
3/:
Ki,
Bu,
Köhne,
Meyhanedeyiz sen, biz, hepimiz,
Ay Dilaran!
Bana da sahte şiirler yazmak düşer artık.
Ne de olsa şaire çıkmış ya adımız.
Kanımız kırmızı mürekkep olur...
Ürkek ceylanların derisine yazılır üreğimdeki ferman...
4/:
Organik piramitler kurulanda yüreğime,
Masif mermerlere can gelir.
İnadına merkezini oyduğum beynime,
Ölüm ve cinayet düşer.
Ay Dilaran!
En geride bana da ateşli kahrımı,
Ve damarımdaki baldıranımı içmek kalır.
Ay Dilaran!
Bu öykünün başında,
Parlayan yıldız eski bir zamana ait,
Yani yitik bir sultan sevdasının artığıdır aşk.
Bu yüzden alır tarihe taşır bizleri.
Gözleri hayretle gerer...
İğne iğne acılara dikilir yüreğimdeki şaşkınlık.
5/:
Tarih ikidir bilirsin,
Bu yüzden zamanımın bir kısmını yel aldı,
Kalanını kendi maharatli elimle,
Kevkebler diyarına uçurdum.
Bir matara posam ise
Çölde bir yerlerde aslını beklemede.
Ay Dilaran!
Suskunluğundaki sır nedir?
De dırahşan aydınlığının nedenini.
Saltanat tacın,
Daha ne zamana kadar,
Sevdamın burcunda parlayacak.
Ağlayacak bozlakların bu zavallı çocuğu...
Devam edecek beni zehirlemeye yüreğimdeki boz yılan...
6/:
Ay Dilaran!
Teslimiyetimin kabulünün damgasıdır,
Ve ikrarıdır sevdamın güneş.
Karanlıkta ise ellerimi tutman yetmez mi?
Çünkü kılavuzudur eller,
Yürekte yolculuğun tan atanda,
Ya da hüzne şiir dizdiğin eşref zamanda.
Işığa garkolduğum,
Yaşamın son anında olsam da,
Amacım kelebek kanadı olmaktır.
Hız budur işte,
Sevdadaki kozmik hıza,
Eş olabilse yürekler ölmezler zaten.
7/:
Akıl değilse,
Olması gereken mekanda,
Bana ve sana düşen ay Dilaran!
Kendi cehennemi narına yanmaktır.
Yani lüsifere kanmaktır,
Kanmaktır aşkın gümrah derelerine...
Son göç sırasında sahrama konarsan,
Ay Dilaran!
Diz üstü çök çöle girince,
Sakın yürek üstü oturma.
Saharada yürek üstü düşmek
Ebede kalır...
Yerden bir kaldıran bulunmaz,
Eller döküle kalır gecikirse tutmaya.
Beni ve seni unutur aşkı yazan katipler.
Yıkılır yüreğimdeki kanla ördüğümüz piramit,
Firavun üryan kalır...
Kayıt Tarihi : 2.4.2006 17:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!