01 Silahdar Mihrali’nin Türküsü

Balık diyarına sevda ayı gelende,
Sökülür omurgası kadırga leventlerinin,
Yaman eser şimdileyin Karapınar rüzgarı,
Yelkenleri şişer Mihrali Beyin,
Lenger yüklü yüreği kahırla pişer,
Telaşa kapılanır bilcümle ayan.
*
E, hadi sizlere de söyleyeyim,
Şu kara yağız nisan ayı hikayesini.
Gerisini saklayayım zamanın gediğine.
Kimin ne dediğine,
Ve demediğine bakamayın babüssade ağalarım,
Nisan ayı hikayesini dinler, atalarımdan,
İnanın; zaman zaman ben de ağlarım oy!
*
Balık diyarına sevda ayı gelende,
Ay dolanır, gün çavar...
Bizim kıraç köyden aşağı,
İner gider peş peşe arş katarları,
Katarın başında Mihrali diye bir deli oğlan,
Bıyıkları nah bunca, kara kolan,
Saçı salkım saçak pıtrak tarlası,
Ah, ah! Onun zeytun gözlerinin karası,
Sayın ki cehennemde yanmış meşe kömürü,
Belki erken bitirecek ömürü,
Belki de geceye kalacak, kimbilir?
Dinleyende o nisan ayı efsanesini cana can gelir,
Hatta yakına canan gelir oy!
*
Balık diyarına ölüm ayı gelende,
Sıyrılır mouserler saklı ve sırlı yürek kılıflarından,
Çekilir kıvrık Yemeni hançerler usul uyanık,
Kimdir bire yan bakan şu Sakaryalara,
Biline ki, Mihralinin bir ağır eli var,
Bir de gümüş sıvat izanı,
Hatta ak kavak kızının yavukulusudur o,
Bu nedenle boyu uzun ve ışkın, sevda yoludur,
Savaşmada bileklerine sahtiyan kolçaklar sarar,
Bir sabah siperlerinden, celalli bir ifade ile kalkar,
Ve döner, hüzünle bakar şu cihete düşen yaşlı anasına,
Uzanır, öper kuru ve damar damar elini tüm memleketin,
Çıkar dağ başlarına eski efeleri aranır,
Bulur mu bilinmez, tarih-i muazzez haramide,
Usul ve atak, ulanır mı o kutsal kavgaya,
Gem vurulamadığına bakılırsa şu koca Sakaryaya,
Sanırız ki sen de buldun bre Mihrali gurban,
Senin baban da başsilahdardı sarayı Osmani de,
Her seferde, Alivari nara ururdu,
Yüreğini en az senin kadar şevkle savunurdu oy!
*
İmdileyin,
Susar Şahap,
Dinlemeye durur bilcümle ayan,
Ve babüssaade ağaları...
Der ki memleket şimdi,
Biz de bulup onu bir tarla kadar geniş,
Bir derin evlek kadar çizgili,
Bir paslı hançer gibi kahverengi,
O kahırgam alınından öpmeli,
Be Mihrali,
Öpmeli öpmeli öpmeli...
*