Cebabısızlıktan önce cenabılık Taştan sağlam bayram ak gün ah baht ilkbahar cennet dünyalık bedene çok çıkar
Cenabılıktan önce cenabısızlık taştan sağlam bayram ak gün ak baht ilkbahar cennet dünyalık bedene yok çıkar
Sedat hünkar
(Karamecnun)
İLKBAHAR
Mevsim artık ilkbahar, açsın çiçekler;
Takılıp kalma ne sonbahara ne de kışa,
At üzerinden ölü toprağını kalk ayağa,
Bak yaz gelecek bahardan sonra.
C.T. 11/04/2011 11.55
Bir yılda dört mevsim değil iki mevsim var,
Ben hiç görmedim, ne yaz, ne de ilkbahar,
Bir güzeli sevdim şimdi mevsim sonbahar,
Bir yılda dört mevsim değil iki mevsim var,
Ben hiç görmedim, ne yaz, ne de ilkbahar....
karlar eridi dereler çoştu
işte yine geldi ilkbahar
koyunlar kuzularına koştu
işte yine geldi ilkbahar
çayırlar yeşile boyandı
çiçekler kapımıza dayandı
tabiyat için bu bayramdı
işte yine geldi ilk bakar
Güneş parlıyor
Ağaçlar meyve veriyor
Çiçekler açıyor
Her evde neşe var işte bu gelen ilkbahar
Yazın müjdecisi,yaz onun hemen ertesi
Güneş çıktı çiçekler açtı
Hayat yeniden başladı
Her yıl kıştan sonra gelir evimizi şenlendirir ilkbahar
İlkbahar nazlıdır da güzler daha nazlıdır,
Baharlar hızlıdır da, yazlar daha hızlıdır.
Her zaman gündüz, olmaz gece olur bazan da,
Bir yılda bir ilkbahar, yaz da olur, hazan da...
Sevmekmiş ilkbahar
özlemekmiş meğer,
yağmur olup yağmak,
mavi bir düş kurmak
ve o düşte sırılsıklam olmak,
ellerini gökyüzüne açıp
bulutları kucaklamak,
güneşi sahiplenmek,
ilkbahar gibi bir sevgili olmakmış aşk...
ilkbahar geldi karşılamaya yürüyüşünü
yüzünde kar yanığı gül dikeni çiziği
soğuk bir ilkbahar gecesi
sana rastlamak güzeldi
özlemişim seni
ve o unutamadığım gülüşünü
soğuk bir ilkbahar gecesi
sen geldin
sen güldün
ben ağladım yada
sen güldüğümü sandın
dünya çok küçükmüş
Ey kalem, kul ne sezer, ne derlerse yaz güzel
Hakk dilerse harf dizer, kış ilkbahar yaz güz el...
Kış bir savaş, yaz barış; bir vedadır sonbahar
Ölülere can verir, bir sedadır ilkbahar
işte geldi ilkbahar
ağaçlar yeşerdi
kuşlar öttü
mutluluk doldu
parklar,evler.ormanlar...
işte geldi ilkbahar
ağaçların dallarında kuşlar
her yer yemyeşil
gitti soğuk
Sonbahar rüzgârıyla gitseydim
İlkbahar rüzgârı acıtmazdı yok yere...
Yaş otuzbir ne yaz ne de ilkbahar
Geçmişten meçhule esen sanki bir rüzgar
Yapraklar Dökülünce
Ağaçlar Boş Kalır
Anlarızkı Sonbahar
Yaza Veda Ederiz
Bu Aydan Sonra
İlkbahar Gelir
Yapraklar Açınca
Ağaçlarda Güller Açar
Anlarızki İlkbahar
Dünyaya göz açmışım; aşkın,ilk icadında!
Sevmişim bir güzeli ben; 'İlkbahar' adında!
Ta o günden,bu güne; sakladığım resmini,
Dört mevsim koklar dururum,bahar tadında!
Son duraktan az önceydi,
son baharın tam ortası
köşeyi dönerken Bodrum'da
karşımda birden ilkbahar...
Yumuşacık sakin ılık
hala yağsa da yağmurlar
sol tarafım sıcacık
son duraktan az önceydi
çok şükür yine ilkbahar....
BİR İLK BAHAR
Penceremde bir kuş öter,
içimdeki çocuk inler
acılarla büyüyen
Bir ilkbahar yaşıyorum.
Sende olsun bütün güller
senle dolsun günler
seni benden alan...
Bir ilkbahar yaşıyorum.
Çiçek çiçek geldin, ilkbahar gibi
Cemreler düşürdün havaya, suya…
İçimde sıcacık bir rüzgâr gibi
Nefesin, dalarken en son uykuya…
Gitmek zorundasın,bildim ilkbahar,
Emrine âmâde kocaman yaz var.
Benimki sadece masum bakıştı,
Tabii ki hayali bir kıvranıştı...
Sevgimin bedelini ne zaman bileceksin?
Derin sulara benzer duygumun durgunluğu.
Kış, ilkbahar,yaz bitti,kışın mı geleceksin?
Yüzümdeki çizgiler yılların yorgunluğu.
Senin dışında varsın kopsun fırtına,yağsın yağmur;
Eğer senin gönül bahçende ilkbahar ise mevsim,
Ne çiçeklerin solar ne de dökülür yaprakların.
Batmaz güneşin,doldurur içini her zaman bir nûr.
Vuslat hüzün denizinde, imdat diyor!
Hicran durmadan,kanayan yarama, tuz basıyor.
İlkbahar okyanusun dehlizlerinde, çığlık atıyor!
Hazan durmadan, yeşil dünyama, kaybol diyor?
Bugün seviçliyim,nedeni nedir
Soruyorum kendime bir şeylermi var
Turnalar,martılar şimdi nerdedir
Duydum ki dışarı gelmiş ilkbahar...
Dut lar yeşil çiçek açtı
Arılar uçunup kondu
İlkbahar denen şaheser
Bütün kullara göre ondu
Geçti ömrün ilk dem'i,leylimiz nehar değil,
Mevsim güz mevsimidir; heyhat! ilkbahar değil,
Kısa günün kar'ı aşk; bu da şair fetvası:
Aşkın darağacında ölmek intihar değil...
Benim çiçeklerim bir tek gözlerinde açmalı her bahar
Her ilkbahar gökyüzümden harf harf sen yağmalı
Benim çiçeklerim tenin kokmalı, bende sensin bahar...
S.Güler-13.6.2015
Başı bahar olana, ilkbahar diyenler,
Sonu bahar olmayana, sonbahar demiş!
Benim gönlüm hep güzelleri sevmiş,
Baharlarda açmış, sonbaharlarda erimiş.
İlkbahâr her yanda cennetlerce yeller estirir
Her taraf renk renk çiçek renk renk sevinç parlar şehir
Erguvân cennet yamaçlardan gönüller coşturur
Rengi İstanbul için aşkın sürûrdan rengidir
Benim mevsimlerim,
oniki ay hep bahar...
mutluysam, ilkbahar...
hüzünlüysem, sonbahar....
İlkbahâr yağmur saçar saf incidir her tânesi
Erguvân bir hoş açar âlemlerin bir tânesi
Renginin sermesti olmuş şehr-i İstanbul gönül
Kalblerin baştâcıdır âşıkların nûr tânesi
İlkbahar kaçkını bir kelebek olsan ya şimdi
Bende sana falları seviyor papatyalar açsam…
S.Güler-2.12.2014
Her mevsimin adı varmış,
İlkbahar, yaz, sonbahar, kış.
Her şeyin bir sonu varmış,
Benim sonum kış değil yaz!
Varlığın ilkbahar ve yazdır bana,
Yokluğun karakış, ayazdır bana.
Kalemim, kelamım, tüm varım sensin,
Yazdır da; dilersen “be” yazdır bana! ..
İlkbahar var hazan var
Okuyan var yazan var
İmtihan dünyasında
Uyumlu var azan var
Sakladım seni en derine
Yağmurdan sonra biriken
İlkbahar akşamlarının
vazgeçilmezi yerine..
Ben senin gök mavisi gelinlik giymiş kahve gözlerine vurgunum
Ben senin kışlarıma kafa tutmuş ilkbahar gülüşlerini özlüyorum
Sövdüm kovdum kainat güneşini ben hâlâ kor tenine yanıyorum...
S.Güler-4.7.2016
Boşuna dil dökme gece çapkını,
Sen çılgın ben durgun kıyılardayız.
İlkbahar sonbahar kadar farklıyız,
Uçuk kaçık günlerim geride kaldı.
Beyaz zambaklar yalçın kayalarda
Ne kadar da zariftin o kızıl saçlarınla
İlkbahar rüzgarlarına takılan
Aşkının aksettiği billur bakışlarınla.
Mehaba saçları çiçek ilk bahar kızı
Gözleri parlak seher yıldızı
Yürekte bitmez sevda sızısı
Nasılsın saçları çiçek ilkbahar kızı
Sırılsıklam aşıkım ilkbahar yağmurunda
Beni prangalayan o sarı saçlarında
Pembelerle süslenmiş çiçekli dallarında
Bir açıp bir kapayan bulutlu dünyamsın sen.
Yağmurlarla ıslanmış, ilkbahar sabahında,
Altın ışıklar gibi, güneş yağmış saçına.
Bir demet karanfil’le, sevgi sözcüklerimi,
Yüreğimle bıraktım, sıcak avuçlarına.
İnmeye görsün çorak tepelere bir damla nur
Düşmeye görsün buzul dağlara bir küçük kor
Yeşermez, yanmaz deme; geliverir ilkbahar
En büyük yangınlar da bir kıvılcımla başlar
Ve eksik, bahçemde güller, yokluğunda..
mevsim ilkbahar degil sanki..dalında çiçekler bile eksik.
Anlaşılır bir dilde değil bu sessizlik.. Koca şehir bile sen yoksan, hep bir EKSİK...
Göz görmek ister ışık ister puslu sabahlarında
Gözümün görmesi, sinemdeki görüştür de, bilesin
İğde ağaçlarında ilkbahar kokusu da değildir seninki
Ne gerilenir, ne ötelenir, ne de sonbahar yaprağı olur
Tebessüm etmek İlkbahar,Gülmek Yaz,
Suratı asmak Sonbahar,Ağlamak Kış ayıdır.
Söylermsin..?
Yüzüm kaç yıl daha Kış Yaşayacak Yokluğunla...