SEVDÂNÂME
Ham zeytin rengi gözler üstünde hâre olur
Kızıl bir gölge gibi düşüp zülfün uçları,
Şu sevdâlı gönlümün derdine çâre olur
Aşk iksiriyle dolu, o müşfik avuçları...
Yokluğunda ne ateşleri hasretimle yaktım da
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
Devamını Oku
Bir seni yakamadım, beni yaktığın gibi
Çölde su, mahpusta gün, oruçta ekmek gibi bekledim seni
Sense araya korkular koydun.
Yasaklar koydun...
Bitmez tükenmez engeller koydun
O zengin gönül pınarınızdan dökülen sevdanameyi okuyunca benim gariban sevda mektumumun ne kadar yavan ve yetersiz olduğunu bir kez daha anladım. Şiirleriniz yol gösterici bir rehber Ünal hocam. Muhteşemdi... Saygımla...
İşte aşağıdaki de benim adaş şiirim. Saygımla...
SEVDA MEKTUBU
Ben en çok eski evleri,
Bir de eski ayakkabılarımı sevdim
Çünkü dünü onlarla yaşadım
Ve onlarla rahat ettim
Sen, eski bir sevda mektubu gibisin
Ucu yanmasa da ne fark eder?
Uzun söze gerek yok;
Sevda mektuplarının hepsi özel
Hani tekrar tekrar okumak istersin ya
İşte öylesin
Kıyamam seni incitmelere
Adını duyunca hala çarpıyorsa kalbim
Sevginle titriyorsa yüreğim
İnan bana bir tanem
Bu, seni yıllanmış şarap sandığımdan değil
Sadece,eskidikçe kıymetlendiğindendir
Bilirsin;
Ben, eski dostlarımı da çok severim.
Bir duyuverse kızıl akşamlara yakışan kızıl saçlarını omuzlarına döküp te geliverse. Susuzluk son bulur..
Bu muhteşem seslenişi kutluyor saygılarımı sunuyorum.
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta