Ferman hayat atar dışarı ölüm alır içeri
girdaba düşen kıramıyor zincirleri
Hüzün ve mutluluk içtima alır firar var mı diye
firar gezen eşkıya olmuş bir hasret vakti
Uyanmış hücreler zindanlar cellatlar
ölümden yana herkes ayaklanmış
Hayat tok haliyle kurban ne katliam ne bilir mi
sağır olan kör olanın isyanına hiç darılmamış
Kayan yıldızlar çamur içinde boğulur
harman içinde eşkıya ve hain bir bıçak
Kör boğaza saplanmış çırılçıplak bir gölge
akar su koynuna alır en taze çiçeği şafağı
Mavilik düşler filizlenmiş yeni bir hayat gibi
eşkıya yürek koşar nefes nefese bir cennete
Cehennem kör karanlığa meşale elde kırbaç
bir anne avuç içine bir serçenin yürek atışı
Hayat bir adım da uçurum bir nefeste ölüm
melekler kanat çırpar bir çocuk yağmur bekler
Başaklar perde perde efkar gibi kararmış
toprağın vefası kalmamış gül olan dikenle solmuş
Sol taraf iz taşır ya sevdadan ya acıdan
çorak toprak kulak kabartarak müptela yokluğa
Ayaz vurur gül seyrini amansız kana kana
dağlar bulutlara uzanır zülüfler sırma telli
Kayıt Tarihi : 11.8.2017 19:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!