Doğdu, okudu,çalıştı, işsiz kaldı. Aşık oldu, nefretleri oldu. Evlendi bir kızı oldu. Parayı sevmedi, halkını sevdi.
Ey özgürlük;
Yanaklarını avuçlayıp
İlkyaz çiçeğini koklar gibi
Koklamak istiyorum seni
Gözlerine sarılıp
Eller bilekte güçlüdür sevgili
Ayak toprakta
Bu gece uykusuzum dün gibi
Uyumak istiyorum artık
Yıldızların koynunda
Tam kapanacakken gözlerim
Bir rüzgar eser,
yalar alnını usul usul,
alır götürür kederini
hafifler yüreğin.
Umudunun sevincidir,
sevdasını kuşanmış ezgidir,
Şu uzak kentin güzel sabahlarında
Sensiz bakarım şafaklara
Şafaklar her yerde güzeldir ana
Her yerde güzel…
Oysa yokluğun,
Son ağustosa verdim ellerimi,
Eylülce yolcuyum şimdi.
Karlarca yağacak gözlerim birkaç ay sonra
Üşüyeceğim....
Üşüyeceksin...
Ardımızda kalan Ağustosça sıcak
Her şafak titrer ellerim bu şehirde
Hele uykumu çalmınca gece..
Bir çığlık ilişir gözlerime
Bir ağırlık ki yokluğun
Ezilir sesim....
Savrulur giderim pencereden
Bilmem hangi hasretin goncası tutuştururken seni içimde
Ellerinde uyumak vardı bir yaz yağmuru sonrası
Tenim teninde çağlarken serseri ıslığımın gecesinde
Sarhoş olmak vardı dudağının meyhanesinde
Karşında duran şu cesedi
Ben mi sanırsın sen ey güzel
Bende yunusu bedreddini
Bir kerbelayı görmez misin
Işığı sönmüş şu çırayı
Ne saltanatımız vardır
Ne mezarımız
Dipsiz kuyudur cefamız bizim
Ne dilimiz vardır aman dileyecek
Ne gözümüz, gözden çekecek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!