Zülfikârı Vursan Görürsün

Çekilen çileyi, gamı, acıyı
Derdin girdâbına girsen görürsün
Yüreğindeki ağrıyı, sancıyı
Âşkın hikmetine ersen görürsün

Bir ömür arkandan kuyu kazanı
Peşindeki düşman kızı kızanı
Dost kılıklı düzenini bozanı
Aklını firkini yorsan görürsün

Mazine bakarak Atî’ni tanı
Sancağın Bayrağın yükselir şanı
Bin beşyüz senelik azîm düşmanı
Ledünni dergâha varsan görürsün

Malın varken arkadaşsın diyeni
Dert olur ağrırsa başın diyeni
Benimdir senin yoldaşın diyeni
Elimi tut diye versen görürsün

Her kemâlin bir zevâli var elbet
Nârı galbederde olur nûr elbet
İmtihanı beşeriyyet sır elbet
Zarûreti öne sürsen görürsün

Karı’nın kıymetin bilmediğini
Oğulun kızının ne dediğini
Hısım akrebanın ne yediğini
Gözdeki perdeyi kırsan görürsün

Yüz yıldır can verip dökülen kanı
Durduran; Müslümân Devlet Başkanı
Kuyruk sallayan gülyüzlü şeytanı
Boynuna zülfikâr vursan görürsün

İSLÂMİ’nin cebindeki cüzdana
Gözdiken boşise vurur vicdana
Hastalık ne ölsen bakmazlar sana
Ahd’i misâkında dursan görürsün