Gökyüzünü seyrettiğin penceredeki yansıman kadar yâdımda kaldı gözlerin ve iki minare karşısında duran yüzün, yağan yağmurla siliniyor camdan yavaş yavaş; hüzne boğuluyor kirpiklerim...
Gelmeyecek sabahları beklerken her gece, bir kulağım seste diğeri de gurbet Türküleri dinliyor ve yine gelmeyecek sevgiliye yazılan şiirler avutuyor narin yüreğimi...
Bir yanda minareler, diğer yanda yüzün...
Bir yanda kimsesizliğim, diğer yanda sen...
Dipsiz kuyudaki Yusuf geliyor aklıma ve karanlık zindanlarda aydınlanan gençliğimin gölgesi düşüyor yüreğime.
Dipsiz kuyulardayım Ya Yusuf! Soğuk zindanlar üşütüyor yüreğimi, zincirler canımı yakıyor ve gözlerim Züleyha'yı arıyor zifiri karanlıkta...
Kimseler anlayamaz beni senden başka; yalvarırım yetiş Ya Yusuf! Çıkar beni bu zindandan kalmadı gücüm ve ne olur söyle bana, nerede benim Züleyha'm?...
Her an yanıbaşımda yatmasaydı
Ben bu yükü taşıyamazdım
Sevinçlerime biraz hüzün katan odur
En çaresiz anımda
Issız bir dere kenarını
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta