Zula ( cildirgin ürperti )

Kıllı çilli
Ve sıfır marka kadınlar
Kokana rahminde birbirini döllendirerek
Pazar eksiğini hiç tedariksiz ve noksansız koymadan
Gerçekliğiyle arası yok sevgiyi saygıyı inancı güveni kendilerine göre uydurup alıcısına satan
Tezgah tezgah görünüş pozunu gösteriş kabuğuyla ezip bozarak
Maskelenmiş markalar kokanası ve icat edilmiş zibidilik formatları züppesi
Lifler sinirler kaslar kıkırdaklar kemikler
Aradaki fark , eklemesi ulaması kopmuş kokuşmuş kuvvetli ve şiddetli gerilimin
Hortlak döngüsüyle tıkanıklık baskı basınç ilerisi gerisi bozuk fors fiyaka kaçkası
Hırs kapris yarış bu iş burda kalmaz kapışmalarına kıran kırana
İnsanmış gibisine sanki
Parçalara bölünerek bütünlüğünü Isparta yırtınan deneme sınamalardan
Gitti gideli yol
Yandı yanalı çıra
Ve söndü söneli çıralar odlar ocaklar
Olmayana hayal kurmak gönül vermek gibisine beyhudeden beyhude
Pazartesi miydi neydi geçmiş gün
Gelecek devran
Suyun özünü derenin dibini çayırın düzünü çimenin rengini
Kopunca kolu kilidi kapının sırrına kendi hükmü geçmeyenlerle diyetini her şeyden tükenmekle ödeyen
Bozulmuş bir zil ,
Oynak kaideler üzerinde kendi kendine sayar sövercesine zangırdayıp durduğu
Gün aşmış
Karanlık çökmüş
Nice yitikler ardında dengini diyarını bulmak için
Ömrünü yakıp karartmış kibritler gibi sıradağlar burcunda hüzünlerin hancısı dünya ışıkla oynaşıp
Karanlığı kovalayan güneşle hovardalık ekseninde nöbet değiştirirken
Kenar mahallelere soluk aldırıp hayat veren suni teneffüslerle delik deşik
Kapıp götüren kendiden geçmeler yanında ve yörende hiç kimseler olmaksızın
Behey gafil fani, behey..
Ora bura derken akşam inip çökerken gecenin damlarına
Ecele bizzat müşteri
Asmasından salkımlanan bağlar bahçeler gibi aşka sarhoş sevişmeleri hatırlatmaya çırıl çıplanırken
Bilmeyen yok gibi sanki, yapayalnız bir rıhtım feneridir çalkantılı sular etrafında döndükçe rüzgarın şarkısına alıştıran
Ve azgın azat silkinişlerde kadına dair ne varsa şimdi şurda bana sormaya gelmiş yetişmiş de sanki
Çağrısı her çarşıdan şuh müjdeler söyler gibi süzülüp dökülen damlaların iliklerime kadar sızan davetsiz misafirliğiyle
Ne yani şimdi,
Zuladaki fokurdayıp kaynayan azgın çıldırgın ürpertiden sana gitmeyip de sokakların diline mi ..
Yıkılıp düşmek akla ziyan
Ömre zeval
Hayata zül
Şehvetten ve sıhhatten zarardır haberin olsun

Ocak/25