ZUHRUF SURESİ
Zuhruf: süs altın anlamına gelir. Mekkidir. Ha-Mim ailesinin bir üyesidir. Nübüvvetin 9, yılında Şura süresinden sonra inmiş olmalıdır. İniş sırasına göre 62 veya 63, sırada yer alır.
İlahi inşa projesi olan vahiyden söz eder. Vahyi, ölü toprağa can veren bir yağmura benzetir. Hak ile batılın, iyi ile güzelin tarifini yapar. Yol izleyenlere, babasının yolunu izlemeyen İbrahim’den bahseder. Asıl atanız İbrahim’dir. Onun yolunu niye izlemiyorsunuz. Eğer yanlış yol babanın yolu da olsa, ben o yoldan gitmem dedi.
1. Vahiy, başı gökte ayakları yerdedir. Başa ulaşmak için ayaklardan başlamak gerekir.
2. Veya bu kitabın kıymetini bil. Allah’ın insanla konuşması ne muhteşem bir şey olduğunu bil. Vahyin kıymetini, vahyi anlamaya çalışanlar bilir. Kıymetini bilmeyenler nasıl şükretsinler ki, tatmak lazım.
3. İnsanlar bu kitabı anlasınlar diye yeryüzü dili ile indirilmiştir. Bu anlaşılmaz, karmaşık, bunu sen anlayamazsın diyen bu ayete muhalefet etmiş olur.
4. Ümmül Kitap: Vahyin çıktığı Kelam-ı İlahidir. Kitabın anası Allah’ın ilmidir. Allah’ın ilmi, akıl sır ermez hikmetle doludur.
5. Müşrik ve tüm inkârcı toplumlara ihtar.
6. 7. Her peygamber inkârcı muhataplarının 4 aşamalı politikası ile karşı karşıya kalmıştır. 1. Görmezlikten gelme. 2. Alaya almak. 3. İftira etmek. 4. Fiziki ve fiili saldırıda bulunmak.
8. Ey inkarcılar siz inkarda orijinal değilsiniz. Sizden önce çok örneği var. İnkarla Allah’ı ve elçilerini pes ettireceğinizi zannediyorsanız, sizden öncekiler sizden daha güçlüydü. Başaramadılar.
9. Her inkârcı kavim putlarına taparken, beni bu putlar yarattı demiyorlardı. Nemrut bile gökleri ben yarattım demiyordu.,
10. Daha geniş bir bakışla size yol yapacak yetenekler verdi. Şu geçici hayatta size yollar versin de ahirette yolsuz bıraksın. Ya da fiziki yollar yapsın da, manevi yollar yapmasın. Mümkün mü?
11. Allah hiç hesap sorulmayacak bir varlık olmasına rağmen, her şeyi bir ölçü ile yarattı. Akıl kalbin ölçüsüdür. Kalp bir kararda durmayabilir. Akıl onu karara bağlamak zorundadır.
12. HALAKAL EZVAC: Çift kutuplu. Allah tektir. Onun haricinde bütün mahlukat çifttir. Buradan da iman ve küfür hep olacak manası da çıkar.
13. Allah’ın kanunları sayesinde onlara hükmediyorsunuz. Peygamberimiz yola çıkarken okuduğu ayet bu idi. İçinde bulunduğunuz hayatı size kolaylaştıran her şey, Allah’a şükrünüzü arttırması gerekir. Ekmek’e değil, ekmeği verene şükret.
14. Her yolculuk size ebedi yolculuğu hatırlatmalı. Yolun sahibi, yolun sonunda bulunmaz. Yürümekle bulunmaz ama yürüyenler bulur O’nu.
15. 16. Cinsiyet ayrılığına yakalanmış müşrik aklı suçüstü yakalanıyor. Allah’a inandığınızı söylüyorsunuz ama sevmediğinizi Allah’a veriyorsunuz.
17. Aslında değersiz olduğu için değil, değersiz gördüğü için.
18. Kendisi de bir kadından doğduğunu unutuyor. Babası da onun gibi yapsaydı kendi doğmayacaktı.
19. Nurani ve ruhani olan meleklere dişilik isnat ettiler.
20. Müşriklerin kader inancına dikkat edin. Allah’a iftira ediyorlar. Allah’ın insana irade vermesi, izin vermesidir. İradenin var olması için en az iki çeşit olması gerekir. YEHRUSUN: Onlar sürü güdüsüyle hareket ediyorlar.
21. 22. Aklı kullanmayan kötü yola saptı. Kötü yola sapan da sürü güdüsüyle helake sürüklendi.
23. Allah’ın dininin karşısında, atalar dini. Bir tarafta tahkik bir tarafta taklit.
24. Müşrik akıl, hakikat sabık (kıdemli) olanındır der. Mümin akıl ise, hakikat sadık olanındır der. Sabık olanla, sadık olan arasında bir mücadele var. TAKLİT; makbul değildir. Yular ve gerdanlığa denir.
25. hep kafirlerin sonları birbirine benzer.
26. İbrahim’de sizin atanız, onu takip etseniz ya. İlle de atalar diniyse niçin İbrahim’in dini değil.
27. 28. 29. 30. 31. Velit Bin Mugire, Urve bin mesut, Habip Sakaleyn, bakış açıları bu. Allah birine zenginlik verdiyse, şerefte vermeli. Pasif Allah inancı. Biz kimi layık görüyorsak Allah onu tayin edecek.
32. Bu bir yetki paylaşımı. Allah’a ortak koşma. Eline giren ve elinden çıkan değerli ve değersiz olmadığını göstermez.
33. Zaaflarla mamül olan insanın, varlık karşısında düşeceği zaafları bildiği için yapmadı. Mahrumiyet nimettir.
34. 35. Sureye adını veren ayet. META; Geçici, bir tadımlık lezzet. Dile göre lezzet, nefse göre haz, zamana göre az manasına gelir. MUTTAKİ; Kendini tutanlar, kendine sahip olanlar, kulluk şuurunda olan.
36. İnsanın dünyasında çift tohum var. Negatif tohum cehenneme, pozitif tohum cennete götürür. Hangisini sularsanız oraya gidersiniz.
37. 38. 39. 40. Kur’an’a göre sağırlık ve körlük; yüreğinin sesini duymayan, kalbi görmeyendir.
41. 42. Onların başına gelen azabı, senin de görmeni sağlarız. Bu ayetin gücü Bedir’de gerçekleşti.
43. 44. Öğütü; şeref ve itibar olarak da alabiliriz. Kur’an sadece kendisine uyanları şereflendirip itibarlaştırmakla kalmadı; düşmanlarını bile hep akıllarda tuttu…Utbe öyle demişti “bırakın onu kendi haline. O peygamberliğini yerine getirdi, siz ümmet olmanın yükümlülüğünü yerine getirdiniz mi?
45. SOR: Araştır, incele manasına da gelir.
46. Hz. Musa örneğini bize model olarak gösteriyor. Peygamberimizin tasavvuru inşa ediliyor. Hüzün yılında gelen bu ayetler tesellide olabilir?
47. 48. Önce mucizeler gösteriliyor sonra cezalar veriliyor. Önce mucizelerle peygamberlik destekleniyor. Zimmen, iyilikle de kötülükle de yola gelmiyorlar.
49. Sihirbazlar o gün bilge kişilerdi. O günler sihirbaz demek hakaret değildi. Zoru görünce inanacaklarına söz verdiler.
50. İnsanoğlunun tipik biçimi. Zoru görünce yalvarma, nimeti görünce isyana devam.
51. Tarihler üstü Firavunluk mantığı. Gerçek mülk Allah’ındır. Firavun mülkü kendisinin zanneder. Emanet olduğunu unutur. Değerin sahibini unutan, şükrü unutur. Şükrü unutan Allah’ı unutur. Allah’ı unutan kendini unutur.
52. 53. Altın bilezikler; Firavun döneminde birtakım aksesuarlar. Bugün ki takım elbise, kravat gibi. Firavun heykellerinde bir elinde haçlı halka bir elinde kamçı vardır. Haç, dini lider olduğunu; kamçı, otoritesini gösterir.
54. 55. İntikam, öç almak hafif kaçıyor. Yaptıkları zulümleri, çektirdikleri acıları onlara tattırmaktır.
56. Bu olayın üzerinden 3300 yıl geçti, hala lanetlenirler ve lanetlenmeye devam edilecekler.
57. Hz. Musa’nın yaşarken başından geçen anlatılıyor. Hz. İsa’nın ise vefatından sonrası anlatılıyor. Hz. İsa’nın Risâlet’ine dönük olan sapma anlatılıyor. Ne zaman Hz. İsa’dan bir ayet gelse, müşrikler hemen gürültü çıkarıp işi velveleye getiriyorlardı. Onların taptıkları, meleklerin putları oldukları için Hristiyanları küçümsüyor, alay ediyorlardı.
58.Aslında onlar İsa’ya da, Musa’ya da karşılar. Samimi değiller.
59. 60. Günahın olmadığı yerde, sevabın değeri yok ki. Melek olsaydınız iradeniz olmazdı. O anlamda sizden melek olmanız istemiyor. Çünkü Yahudiler dünyevileşti, Hristiyanlar ruhbanlaştı.
61. Hz. İsa’nın yeryüzüne döneceğini savunanlar bu ayeti delil gösterirler. Ayetin sonunda ise “bu dosdoğru yoldur” demesi Kur’an’a hitap ediyor. Çünkü Hz. İsa bir yol değildi. Kur’an’da “sırat-ı müstakim” nerede geçiyorsa muhatap Kur’an’ı Kerim’dir.
62. 63. 64. Her peygamber muhataplarına benzer mesajlarla gelmişlerdir. Kaynak aynı ve aynı öze davet ettiler.
65. Peygambere iman yerine, peygamber yarıştırmayı seçtiler. Kaynak aynı ve aynı öze davet ettiler.
66. Ne bekliyorsunuz, aferin denmesini mi? Çok güzel yaptınız mı denecek. Bütünü parçaladığınız için, hakikati böldüğünüz için son saati bekleyin ve hesap verin.
67. Can dostlar, can düşman olacaklar. Can dostlar dini parçaladıkları için, böldükleri için o gün can düşman olacaklar.
68. Havf; geleceğe, Hüzün; geçmişe işaret ediyor.
69. 70. 71. 72. Cennetin nasıl bir yer olduğunu öğrenmek istiyorsanız Allah’tan öğrenin. Çünkü görmediğiniz bir şeyi nasıl anlayacaksınız.
73. Cennet bir bedel değil, ödüldür. Meyve acıktığınız için yenmez, doymak için yenmez. Zevk için, keyif almak için yenir.
74. Bir kez günah işlemiş olan mücrim olmaz. Günahı hayat tarzı haline getirenler, adet yapanlardır mücrim.
75. Müblisun; derin bir ümitsizlik, iblisleşmek demektir.
76. 77. 78. Ben sizin Rabbiniz olduğum halde, sizi yarattığım halde, hakikati sizin ayağınıza kadar getirdim. Kitaplar, peygamberler gönderdim.
79. 80. Bazıları bu ayeti İznik konsülü ile bazıları da Nedve’nin evi olarak yorumlamışlardır.
81. 82. 83. Lafazanlıklara dalsınlar, kelimelerle oynasınlar.
84. Allah, hayata müdahildir der. Yeryüzüne de karışır, hayata da.
85. 86. 87. 88. 89. Yani onlardan umut kesme. Ölünceye kadar selamını al ve ver. Allah onlardan umut kesmiyor, sen de kesme.
Osman Erdoğmuş
Kayıt Tarihi : 15.5.2018 20:49:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tefsir derslerinden aldığım notlar.
![Osman Erdoğmuş](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/05/15/zuhruf-suresi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!