iş dönüşü karşılaşırdık
beklemekler giyerdin renk renk umut
kırmızı cüzdanında büyük zenginlik inci dişli
işe koyulduğunda evinin kadını hamarat güzellikli
bekçi baban kör ananla gurur duyardın
evin asıl anası babası senin ellerin yıpranık
başından eksik olmazdı yemek çamaşır bulaşık
en çok lastikli donların güzeldi hele çiçekli şalvarın
leğende kardeşlerini yıkarken dünya prensesi gülüşlerine dalardım ayık mı ayık
bahçenizdeki eski sarı musluk olmasa
bir de tüttürdüğün ucuz cıgara
aşkımız dillere destan olma adayı olmazdı sanki yoksul sokağın
baban bahçeye bekçi ben sana berduş astımlı itimiz sağdıcımız
mahalle pazarında eskort yapardım domates balcan bağırışları arasında
tipim kayık mı kayık
ne zaman polisten dayak yesem anlatır hava atardım
bir gün bir kalabalık orta yerde sen gözlerime esir
elinde köylü fincan hayallerin dağınık
düşündün aşkııım çiğdemiiiimm bu çok kötü tesir
çok kötü tesir edecek ömrümüzde adım adım
gittin be gidinin zillisi
ben mahallede dayak yemeye devam ediyorum sarhoş
fiskesine bakmam dedim
sillesini yedim dedim
aşk batırdığım işler gibi nahoş
bizimkisi çok çok ekmek arası
kocanın yanında ezik büzük bakışınla
anlatırdın yavaş yavaş
seninki züğürt tesellisi
adam olmazsın pis sarhoş
ona buna borç takışınla
artık damdaki güvercinleri adımızla çağırmıyorum
iki yakam bir araya gelmese de rakıdan vazgeçemiyorum
senin üstüne kaç çiğdem oldu bilmem be kalbimin tek gelini
hiçbiri tutmadı kıyıda köşede tedirgin öptüğüm elinin yerini
bilirim unutmazsın ayyaş delikanlı bıçkın kuşçu delini
Kayıt Tarihi : 11.7.2006 17:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)