Bahar gibi gel
Kış gibi gelme
Kayar ayağın karda
Kirpiklerin buz olur
Zemheri kadar soğuk
Kapıdan baktırarak gelme
Gökteki son damlayı ver bana.
Kar, yağmur, dolu, şebnem,
Gideni, batanı, doğacağı, tutulanı hesapla,
Güneşi esirgeme, tümünü istiyorum.
Tüm haliyle ayı ver bana.
Sayısını hesaplama,
Cesaret edemiyorum artık gecelere kafa tutmaya
Karanlıkları salıyor üstüme
Saldırıyor karanlıkların içindeki binlerce karanlık sen
Sensiz boynumu büküp kader diyorum.
Kaderim gibiyim artık;
Gülmeyi resimlerde bıraktım,
Yüreğimdeki sana giden kanal susuzdu
Kanımın kaynayarak aktığı okyanus boştu
Alnımdaki silinmezlik sendin biliyorum
Ama sen yoktun
Neredeydin
Kiminleydin
Gecenin hüznüne atarcasına kaçak
Ezan da bitti açmaz hala ezan çiçekleri
Ezan değil hazan çiçeği oldular
Anlamazlar ki içimdeki fırtınayı
Anlamazlar ki ibadet edercesine beklediğimi
Kulaklarına ezan okurum zamansız
Bakışlarında kurulu darağacım
İpi senin elinde
Kürsüsü gönlün
Çek gönlünü ey sevgili
Kirpiklerinde asılı bedenimi alma
Astığın aşkı gör
Başkasının cehenneminde sınama beni
Yakacaksan kendi yüreğinde yak.
Yüreğindeki cehennem, cennetimdir inan.
Yakacaksan kendi yüreğinde yak beni.
Saadet mutluluktur derler
Sen mutluluğu kime verdin
Neden hiç bırakmadın
Bir tadımlık, bir damla, bir kıdım
Saadet tat verir yaşama derler
Senin hiç tadın yok ki Saadet
Sahte zamanlarda yağardı karlar
Kış gelmeden
Ya da
Yaza sarkarken zaman
Sahte zamanlarda yağardı karlar
Sevimsiz beklentisiz
Seni ben büyüttüm
İlk ben dokundum saçlarına
Parmaklarımla alıştırdım tarakları
İlk benim sesimi duydun
Seni seviyorum diyen bendim
İlk benim elim dokundu yanaklarına



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!