Hayat, karşılaşılan zorluklar ve kolaylıklarla bir yolculuk gibidir. İnsan, bu yolculukta kimi zaman yokuş yukarı çıkar, kimi zaman düz yolda yürür, kimi zaman da yokuş aşağı iner. Ancak bu iniş çıkışların arkasında Allah’ın hikmet dolu bir düzeni vardır. İnşirah Suresi’nin şu ayeti, bu gerçeği en güzel şekilde ifade eder: "Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylık vardır. Gerçekten güçlükle beraber kolaylık vardır." (İnşirah Suresi, 6) Bu ayetin iki kez üst üste tekrarlanması, müminlerin bu ilahi vaade tam anlamıyla inanması ve güvenmesi içindir. Çünkü Allah, kullarına zorlukların ardından kolaylıklar nasip edeceğini vaat etmiştir. Bu vaat, bir müminin hayatında umut ışığıdır ve en karanlık anlarda bile sabretme gücü verir. Allah, dünya hayatını bir imtihan yeri olarak yaratmıştır ve bu imtihanın içinde zıtlıklar barındırır: darlık ve bolluk, gece ve gündüz, yaz ve kış... Bu zıtlıklar olmadan, hayatın anlamı ve hikmeti tam olarak kavranamazdı. Eğer sürekli kolaylık içinde yaşasaydık, sabır ve şükür gibi yüce ahlakları öğrenemezdik. Darlık olmasaydı bolluğun, kış olmasaydı baharın kıymetini bilemezdik.
Nitekim Bakara Suresi’nde bu durum şöyle ifade edilir:
"Allah, daraltır ve genişletir ve siz O'na döndürüleceksiniz." (Bakara Suresi, 245)
Allah, kullarını bazen sıkar, zorlar ve dener; bazen de genişlik, ferahlık ve kolaylık verir. Bu döngü, insanı hem dünyevi hem de uhrevi olarak eğitir ve olgunlaştırır. Zorluklar, müminlerin imanını kuvvetlendiren en önemli araçlardır. Allah, münafıkların ve müşriklerin ayıklanması için bazen zorluklar yaratır. Müminler ise bu zorluklar karşısında Allah’a güvenerek sabreder ve dua ile O’na yönelir. Çünkü bilirler ki, bu zorluklar geçicidir ve her gecenin ardından bir sabah, her kışın ardından bir bahar gelir. Sabır, müminin imanını güçlendiren en büyük erdemlerden biridir. Çünkü sabır, Allah’ın rahmetine olan inancın bir tezahürüdür. Zümer Suresi’nde bu durum şu şekilde belirtilir: "Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin." (Zümer Suresi, 53) Mümin, Allah’ın rahmetine olan inancıyla en zorlu anlarda bile umut eder ve sabreder. Bu sabır, sonunda Allah’ın yardımına erişeceğinin bir göstergesidir. Allah’ın Kâbıd (daraltan, sıkan) ve Basıt (genişleten, açan) isimleri, hayatın zorluk ve kolaylık dengesi içinde yaratıldığını gösterir. Bu isimler, insanın zorlukların geçici olduğunu ve Allah’ın genişlik vereceğini hatırlatır. Mümin, zorluk anlarında bu isimlere sığınarak huzur bulur. Zorluklar, müminin Allah’a yönelmesine, dua ve sabırla imtihanı geçmesine vesile olur. Kolaylıklar ise şükür ve mutluluğun kaynağıdır. Bu denge, müminin hem imanını kuvvetlendirir hem de hayatına anlam katar. Hayatın zorlukları karşısında sabır göstermek ve Allah’a sığınmak, müminin en büyük silahıdır. Zorlukların ardından kolaylık geleceğine inanmak, müminin umut ışığıdır. Çünkü Allah, kullarını hiçbir zaman rahmetinden mahrum bırakmaz. Gece biter, güneş doğar; kış geçer, bahar gelir. "Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin." (Zümer Suresi, 53) Unutmayalım ki, zorluk olmadan kolaylık olmaz. Hayatın iniş çıkışları, insanın sabrını ve imanını güçlendirir. Ve sonunda, Allah’ın rahmeti ile her zorluk kolaylığa dönüşür. Sabret ve umut et; güneş mutlaka doğacaktır.
Kayıt Tarihi : 12.1.2025 06:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!