Kan lekesi sürüldü mevsimlere,
Durup dururken düşman olmadık
Eylüllere.
Üniformasız bir gün istedik,
Uykusu kaçmış göklere
Ben bir körebe idim,
Güneş aradım
Kentlerde,
Teneşir tahtasına çıktı yolum,
Başladı sorgum.
Ceketimin cebinde
Sırılsıklamdı ayazlar
Bütün çiçeklere yağmur giydirmiştim
Cesedi gül kokan
Ölüler diyarından.
Hani bir ilkbahar sabahı çıkmıştık
Mahpus damından,
Gündelik uğraşlarımıza
Bir tur dağı katmak istemiştik zamandan
Kent eşkıya pusularında
Tutsaktı sevinçlerimize,
Zordu anlatmak ebabillerin düşlerini, fillere,
Beşiktaş’tan Üsküdar’a el salladıkça
İçimizde eksilen sabahlar.
Bir martının efkârını paylaştıkça,
Denizden, çöpten dalgalar,
Pazarlıksız şiirler dökülür
İri aşkların memelerinden.
Yarım kalır intihar provaları,
Güz lekesi düşünce akşamlardan.
Ateş suya dolanır,
Kibrit yakmaz barutu,
Âdem saati uçurum,
Sükût yelken açar ruhuma,
Ruhum gökte kahraman,
Devlerin gülüşü kambur,
Menzil üstüme düşen zembil,
Ceset dolu cüret.
Adını nasıl söylesem ölü atlar doğuran nehir,
Mansur korkusu düşmüş aşklara tehir,
Su korkularından uyanınca makbul,
Kan lekesi sürülmüş mevsimlere
Durup dururken düşman olmadık eylüllere.
Kayıt Tarihi : 18.11.2007 21:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)