Zorbalık Ülke İcadı....II...

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Zorbalık Ülke İcadı....II...

Bu görüntülerde bile,
...küçük ülkeler...büyük ülkeler...birleşik ülkeler...katışık ülkeler...ayrışık ülkeler...hakkında
deneyimlerin böylesine süresizliğine rağmen,
sınırların kaldırılmasının artık kaçınılmaz olduğu bu yüzyılda,
21.yüzyıl eseri olarak bir de bu „zorbalık ülkeler“ icadı
-yüreğimin en derinliğine kadar kınıyorum bunu-
ve ulaşılan ise bir utanç uygarlığı!

Kaldı ki,
kör kütük ve üstelik yıllarca o saldırıdan
artık bir taraftan
bugün tedavisinde aşırı zorlanılacak sapıklıklar,
diğer taraftan
ülkelerin kendi halkı adına göz yumduğu yetmedi mi?

Ancak onlara bırakılan güç ile sorunları birlikte düşünen
diğer halkların hakkına bu kadar tecavüzü
görmezlikten gelen ülkeler
bu insanlığa bir de „Suç“ diye,
«İnsan hakkına uyumsuzluk» diye adlandırmaya
oralara kadar da giden ülkeler
çok iyi bilmektedirler ki,
bu yöntem stilleriyle
ülkeleri kendi halkına zulmetmeye zorladı;

Ulus aşkına sorumluluk,
vatan aşkına rica edilmelerini istisnasız görev edinenlere....
Üstelik ilim, bilim ve teknik zenginliği saygınlığında
Artık noyrotik sapıklık,
intikam ve kin duygularında hakimiyetini sapıtmış,
uyuşturucu mafyada, özellikle terör etkinliği ile başarı rekabetinde
yahut Khomeini, Bin Laden, Bush gibi...
Galiba zaten cehennem bekçiliği özentisi hakim.

Bu uygarlıklarınızı görmeyebilirsiniz...
Ama bunlar insanlığı düşündürüyor.
Peki, şimdi?
Öncelik ve özellikle de insanlık aşkına
daha ne zamana kadar ve ne diyebileceksiniz?
Yoksa acaba ulusların kimine
BİRLİK veya GLOBALLEŞME anlağı
böylesine bir iş bölümü gereği mi duyumsatıyor?

Bunu benimseyecek demek ki insan olabiliyor,
ama bu insanlık da olabilir mi?

Yeryüzündeki
-ister teknik ve bilginin doruğundaki- aciz ülkeler
ya halkın saf dürüstlüğünü kötüye kullanma yöntemi zevkine
yahut da siz düpedüz yıkmak, yakmak, çalmak,
yok etmek hırsına doyamıyorsunuz.
Yani teknik, bilim gölgesi altında
eskiden bu suçu işleten bir Avusturyalı Hitler idi
işleyende onun peşine takılanlar,
Hala her sapıklığı aracı olarak kullanmak....

Kızıl derili, Afrika, Irak gibi
kaç yüz (158 ülke) diğer ülkeler tüketildiler zaten...
Ve öylesine coşkuyla da yardıma gidiyoruz diyerek,
ister yeraltı-yerüstü kaynakları olsun,
ister üretim-iş gücü,
o ülkelere tastamam sahiplenmek için oralara çöreklenmek....

21.yüzyılı aşıyoruz hâlâ ne utanç olaylar!
Bu kaygı çağı olmaktan da çıktı artık
büsbütün bir utanç uygarlığı....

Yaşam ahlakı gibi bir tüketim ahlakı
ve meslek etiğinden hiç mi etkilenmediniz?
Aç bırakıp sonrada bu açlığın insan haklarına uymadığını
o ne ahlaksızca da yargılıyorsunuz!
Bu utanç uygarlığınızda durun artık diyemiyorum.
Sizleri insanlığa çağırmaya da utanır olduk….

İnsan olmaya bu direnişinizi ancak
insanüstü bir varlık, doğaüstü bir kudret
acaba engelleyebilecek mi diye bile düşünemiyorum.
Evet.
Teslim oldum, yığıldım, yoruldum,
ama yaşama usandım sanma….

Öyle ki,
hani şu düşünenler var ya;
Şayet bütün bu feryatlar
bir tek feryat olarak toplanırda savaşa karşı dönerse! diye,
çaresizlik sızlantısı sanıladığınız bu inançla bile
dopdolu bir ümitle
yüz kez öldürsen,
bin kez yine yaşama geleceğim.
Her kezinde ama daha sabit önlemlerle…

Yine de,
teknolojide bu uygarlık gerçek bir çağ,
olağanüstü bir tarih.
Bu doğru.
Üstelik öylesine bir gelişim yönlendirildi ki,
sürekliliğini de aynı zamanda belirgenleştirdi.
Şayet insanlığı dehşete düşürmek için değil de
insanlık hizmetine yönlendirilebilseydi….

Alman toplumunun içinde büyüdüm.
Bizim yerleşmede karşılaştığımız üzüntüler kadar
onlar da etkiliydiler.
Biz hazırlıksız geldik, onlar bu sürprize hazırlıksızdı.
Ancak,
birlikte birliğimizi korumanın tolerans özünlü tartışmalarında
kimi zaman ümitsiz, kimi zaman başarılı anılarla doluyuz.
Biz, zaman zaman küçümsenerek,
belki bir olasılıkla büyüksenerek,
ama birlikte birliğimizi yaşatarak,
yaşam istemini duyumsayanlarız.
Halklara yüklenen yargıların artık hükümsüzlüğü,
halk duygularının saptırılması usanç boyutunu da aştı.
Bir kaç gün, bir kaç saat içinde bile bir nesil tüketilir.
İnan olun, ki buna hiç bir varlığın şüphesi yok.

İşte ne yazık ki yarım asır bir süre geçtiği halde
hâlâ o soykırım iki toplumda da yürekler daraltıyor,
ve tüm yeryüzünde de sükut dolu hüzün!
Ve hep böyle yeniden ve yine yüreklerimizi korku
ve hüzünle titreten Siyonizmlik,
o belki yumuşacık bir din,
ve hâlâ o gölge altında o kas katı ırkçılık,
ve yine ırkçılığı yargılıyorlukları,
ama azıcık olsun ırkçılıktan arınmaya yönlenmeden üstelik
Eğer öylesi kaskatı ırkçılık bir yaşam şartı ise,
öyleyse diğer yaşayanlar da bu doğallıkla
birer ırk değiller mi?
İşte bu en basit soru,
işte bu çatışma süreğenliğinin ilkesi olan ırkçılıktan
tüm yeryüzü tarihler boyu şaşkınlık ve utanç yaşıyor.

Bir halk
alnı açık, yüzü ak,
korkusuz ve güven duygularıyla yaşamalı.
Ancak o zaman yaşatmak gereğine saygınlığı duyumsayacak.
Ve işte bu duyarlılık sımsıcak halklar oluşturacak.
Daha kaç halka yüreğinde yara,
kaçının alnında utanç lekesi taşıtacağız?
Daha kaç halka bu şok sendromunu,
kin ve intikamı yaşam kaynakları yapacağız?
Daha kaç halk kazandığı ekmeği, canını korumaya teslim edecek?
Böylesi zavallı halkları üstelik de bu kadar suç
ve zulmet duygularına özendirmeyin!
Sınırları bölsen de
bu evren birliğinde yine o komşum olacak, senin gibi.
Sınırları bölsen de
bu evren birliğinde yine o benimle yaşayacak, senin gibi.
Sınırları bölsen de
yine onun gelişmesi için yardım edeceksin, benim gibi.
Sınırları bölsen de
bu aykırılık sevdasına doymayacaksın.

İşte bu sevdanın yolunda ayrılıyoruz!
İşte sadece bu bölücülük, bu paylaşmazlık bütün neden!
Ve bu yüzden çatışılıyor işte!
İşte bu çatışmalar göstergesi sadece bu utanç uygarlığı!
Sınırları bölsen de
asağılayabileceğin ancak son olacak insan
ya da “gaipten haber veren, kahin Cree´den“:
ancak son ağaç defrişman yapıldıktan
son ırmak zehirlendikten
son balık avlandıktan sonra
tespit edeceksiniz ki,
para yenmiyormuş.“ olacak.
Ve artık o sınırsız saldırganlığında, yine yaptığın:
dünyanın anahtarını Allah´a teslim etme hırsı,
-etmeye kalkışanlar çok oldu-.
Bir avuç insan topluluğunu,
böyle hiçsiz duygularla ticaretine kullanmak kadar
aşağılıktan zevk almayı milyonlarca yüzyıl denemekten
hâlâ zevk alacak kadar küçüleceğine,
bir yenilik olarak bu kutsal birlik, bu evrensellik için
adilce paylaşacak kadar büyük olmayı dene….
Türkiyemi, Türklügü sevmeyi dene!
Insanligi, Uygarligi sevmeyi dene!
Ne Mutlu Türküm Diyene!

1984-2005
Sevinc Kavuk

Güzel Söz:
Avrupada devletlerarası organize edilen; suça itme ve kapitalistliktir. KURT TUCHOLSKY

USA, medeniliği hiç tanımadan, dekadanlığa dosdoğru barbarlıktan gelmiş
ülkelerdir. ALBERT EINSTEIN

Internasyonallık şöyle dağıtılıyor: Küçük halklara “Inter” i, büyüklere nasyonallığı. GABRIEL LAUB

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 13.1.2006 16:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Ünal Yıldırım
    Ünal Yıldırım

    Doğru ve başarılı tahliller.Akıcı bir anlatım.Kutluyorum. Saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • İrfan Topçu
    İrfan Topçu

    ne mutlu türküm diyene,sıkmadan kendisini okutan şiir.tebrikler.

    Cevap Yaz
  • Suat Seymen
    Suat Seymen

    21.yüzyıl eseri olarak bir de bu „zorbalık ülkeler“ icadı
    -yüreğimin en derinliğine kadar kınıyorum bunu-
    ve ulaşılan ise bir utanç uygarlığı!


    ne güzel bir konuya parmak basmış zorlu bir emek harcamışsınız saygılar yüreğinize...

    Cevap Yaz
  • Sevinc Kavuk
    Sevinc Kavuk

    'helimergin rumuzlu beye tesekkürlerimle bir kac maddeye dayanarak;
    3.tartisilmasi cok genis, bu büyük sorumluluga karsilik verebilecek organlasma henüz gelismemis safhasinda olabilir görüsüne saygi duyuyorum, var olan düsünceleri bastirmak daha zor olabilecek, hazirlikli olmak da saglikli bir atilimdir diyebiliyorum su an
    4.irak konusunda, sadece hükümet veya rejim sorunlari bir tarih mirasina saldiriya hak tanimaz düsüncesidir
    6.insancil olmak adina dünya sonunu hazirlamak biraz abes kaciyor demek isterdim, ancak, belki yine dikkatimden kacan bir anlatim zayifligi yaratmis olabilirim diye itiraf etmeyi de esirgeyemiyorum...
    7.masumiyet aranmak ciliz tutumlarla basedememek, care bilmiyor olmakdan kaynaklaniyor olmali, oysa tanimlamak istedigim, ciliz ve yersizlige basvuranlarin psikolojini anlamak, onlarin hem kendilerine hem cevrelerine zarari azaltmak degil, tamamen engellemek, kurtarmak icin, zaten var olan ve denenmis calismalardan belirdigi gibi, saygin ve etkin önlemlerin gerekligidir, bunun yolu bilinclenmeden geciyor oldugu takdir ediliyor sürekli...duyarliginiza tekrar tesekkür ediyorum. '

    Cevap Yaz
  • Yılmaz Helimergin
    Yılmaz Helimergin

    1_Sınırları hiç kimse kaldıramaz.
    2_ Ulus hakları milletin haklarından önce gelirse dünya karmaşaya gidecektir.
    3_Globalleşme hiç bir zaman olmayacak. Ütopyadan başka bir şey değil. Hiç bir insanın zararına olmaksızın yeni gelişimler mantıksız.
    4_En az Amerika kadar Irak'ı da kınıyorum. Çünki onlar Binbaşı Nasrdan bu yana hala onun hayalindeler. Bu uykudan kalktıklarında onlar için çok geç olacak. Belki de olmuştur.
    5_Irkçılık kadar da siyomnizm denen illet insan oğlunun düşmanıdır. İkisi arasında sonuca varmak adına hiç bir fark yok.
    6_Fikirleriniz insancıl olmak adına olabilkir. Ancak sizin fikrinizin savunucuları dünyanın sonunu hazırlıyor.
    7_Utancın sebebi vatanseverler ve millet severler değil bizzat bölücüler ve onların bu eylemlerinde masumiyet arayanlardır.
    8_ Eserin bitişi çok güzel olmuş. Buraya kayılmamak imkansız. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE
    Saygılarımla.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)

Sevinç Kavuk