Islatmıyor artık yağmurlar kurak yerlerimi,
Ve rüzgarlar erişemiyor çaresizliğimin derinlerine.
Uçsuz bucaksız, sessiz sedasız gecelerde,
İsyanlarım vuruyor tavana ezan vakitlerinde.
Günahların, yalanların, yanlışların adı var yürüdüğüm sokak taşlarında…
Her köşe başında kuruttuğum bir damla gözyaşım,
Her saat katranında, bir anlık acım gizli.
Süpürülüp gitmiş yoklukların ardından,
Her an var olacak bir şeyleri bekleyen,
Bir umudu yükleyip taşıyan,
Kırık, ezik, sevda yorgunu,
Bir yürek var içimde yaşayan…
Sokaklar sessiz!
Saat üç beş yedi…
Ne önemi var?
Gözlerim saatlerin refakatçisi.
Paylaşırım geceyle,
Yokluğu ve ellerimin arasından, yüreğimden kayıp gidenleri.
Sessiz sessiz oluk olur yanaklarım,
Süzülen gözyaşlarıma.
İmkanlar imkansız, çareler çaresiz kalıverir bir dilin uçunda…
Sabretmek, tonlarca yükü;
Beyninde yüreğinde ve omuzlarında taşımak gibi.
Zor’u yok etmeye inat sabretmek gibi
Kayıt Tarihi : 19.1.2009 21:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!