Sakız deyip de geçmeyin. Geçerseniz de ben size anlatayım. Her ne kadar çiğnerken cak cak cak diye ses de çıkarırsa onu çiğnemek ve çiğnedikten sonrada adeta uzaktan kumandalı bomba gibi patlatmak her babayiğidin ve de ana yiğidin harcı olabilecek bir şey değil. Uluslararası sakız ve çiğneme bilimleri uzmanları bu konuda çok önemli açıklamalar yapmışlardır yediyüzaltmışyedinci sakız ve muadillerini çiğneme ve sonrasında patlatma uluslar arası sempozyumunda... Çok değerli sakızoloji biliminin uzmanları sempozyumda dünya sakız sanayisinin ve sakızın gelecekte nasıl bir şekle gireceğinin bilimsel tartışmalarını yapmışlar ve her zamanki gibi, dünyada da başka bir örneği olmadığı aşikâr olan bu toplantı da hiç bir sakızoloji uzmanı uyumamış, hatta ve hatta şekerleme yapıp kestirme cihetine bile gidememiştir ki bu çok normal bir durumdur sakız sempozyumları ve toplantıları için. Nasıl uyusunlar ki cak cak ce sonrasında pat pat patlatılan sakızlardan...
Ah o eski sakızlar ne kadar hoş kokuluydu, ne kadar güzeldi. Cak cak ve yine cak sesleri ne kadar şiddetli çıkardı o eski sakızlarda. Şimdilerde bakıyorum da o eski sakızlarında tadı tuzu da kalmadı her ne hikmetse. Tatsız tuzsuz, insanın damak zevkine hiç hitap etmiyor yeni sakızlar.
Ulusal kanallarla ve büyük büyük gazetelere ilan veren ünlü sakız firması, sakızların kalite kontrolünü gerektiği gibi yapacak sakız uzmanları, kısaca sakızologlar aramaktadır. Hem de bu devirde sakızologlug gerçekten zor, uzmanlık isteyen bir iştir. Hele hele de bu işi yardımcı doçent, doçent ve profesör seviyesinde yapacak ne kadar az insan var güzel yurdumuzda.
Sakız firmasının kapısından iki bayan iki erkek dört arkadaş girerler. Merhabalaştıktan sonra sakız işi için geldikleri bellidir...
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta