I.
Bir zımpara taşı yüreğim!
Kör bıçaklar bilenir
Meneviş mavisi kıvılcımlarımda
Duygularıma ses olmaz çıplak çığlıklarım
Kıvamında dediğim her acı
Yeniden mayalar kendisini her nefesimde
Yakamı yırtar yılgın sözcükler
Eteğimde öfkenin taşları kendi gölgemi taşlarım
Ve bütün suçu ağarmış saçlarıma yüklerim…
Sormayın adımı bana
Umutlarım uçurum kenarı nöbetinde
Acılarım yankılanır aşkın koyaklarında!
Ay doğmaz gecede ecele doğrudur yolum!
Ki söyleyemediğim, anlatamadığım
Arsızlığım ve sessizliğim
Kendine münhasır bir tartıda tartılır…
II.
Ne güneşin sıcaklığını tutabildim,
Ne de ay ışığını saklayabildim ellerimde…
Her hece, her sözcük bin bir geceye eş oldu
Şehriyarın şiirleri rivayetten gerçeğe döndü
Sokaklarda sevda dilendim şehirlerce
Adı yasaklı, rengi yasaklı bir kadın
El salladı düşlerim boyunca
Sendin o kadın sevgili, sendin
Ayrılığa meyilli hikayeler vardı hep dilinde
Benimse; hep seni yazan, hep sana yazan
Bir kalem vardı ellerimde
Hiç pembe hayallerim olmadı...
Şu an ne çocukluğumu anabiliyorum sevgiyle
Ne yetişkinliğimin duygularına sahip çıkabiliyorum
Gözyaşlarımı soracak olursan
Yaşlılıktan sevgili, yaşlılıktan!...
Oysa;
Sen yanım hep acıyor
Sensiz sevdam hep ağlıyor
III.
Bazen Çamlıbel oldum, Köroğlu oldum!
Ayvaz’dım, ayazlar çaldı gülücüklerimi
Kırk kanatlı kapıdan
Kırık kalpli kâinata düştüm
Düştüm tarihin takvim yapraklarından
Adımı, şeceremi yazdırdım kayıp ilanlarına
Bir sözün senli milyon sızı ekti gönül topraklarıma
Hem güldüm, hem öldüm sana yazdığım hecelerde
Bıraktım gururu, kibiri
Kâbuslara yoldaş olduğum gecelerde
Ve bu sana yazdığım son mektup sevgili
Sen gönlümün taç giymiş sultanı
İki cihanda helalimsin deyip
Cem-i ayinimizde sağ omzuna niyaz ettiğimdin….
IV.
Aktım derelerce, çağladım nehirlerce
Duruldum sularca, kurudum çöllerce
Sendin kâinat, her şey sendin sevgili!
Her açılan kanat sana uçar,
Her yıldız seninle ışık saçardı.
Aydınlığım sen
Ellerim, ayaklarım sen
Gören gözlerim, çırpınan yüreğimdin sen!
Şimdiyse; düşlerim bile kötürüm!
V.
Dilimde ayrılığın kekremsi tadı
Aşkın marşı çalınır kulaklarımda..
Sanki asırlık bir çaresizlik umutlarıma ket vurur
Vazgeçtim senden derim!
Doğrudur vazgeçmişliğim
Sesinden, nefesinden,
Yüreğimde var oluş sebebinden
Kaşlarından, kirpiklerinden
Yasakladığın adından, renginden vazgeçmişliğim doğrudur
Ahhhh bir de kurtulabilsem kahvenin koyusu gözlerinden…
VI.
Ne kadar zor bir bilsen sevgili!
Acıların rahminde
Hasrete, Hüzüne dair ceninler büyütmek…
Bir kuşluk vakti
Yüreğinde tortusu kalmış bir aşkın izine rastlamak
Kılı kırk yarmak gökyüzündeki bulutlara bakarak
Ya da;
Nem oranı yüzde bilmem kaç bir şehirde soluksuz kalmak…
VII.
Kış uykusuna emanet bir sevgi
Kuşbakışı mesafelerde şimdi
Erkekler ağlamaz sözüne takılıp
Ağlamayı unuttu gözlerim desem!!!
Özlemiyorum artık seni desem,
Ö Z L E M İ Y O R U M!...
Seni sevgili
ÖZLEMİYORUM!!!
VIII.
Tarihi ben yazmadım
Aşkın tarifi de bana ait değil
Senin tarifince öğrendim aşkı
Senin yaşattığınca tattım acıların rengini
Ve artık çok iyi biliyorum ‘ korkunun ecele faydası yok’’
Bu hallerimiz; ne senin, ne de benim kabahatim
Ki tarihin koynunda hep ayrılıkla,
Hep acıyla hemhal olmuş en büyük aşklar…
Bilirmisin?
Her ateş kendi özünde yanıyor
Her aşk kendi külünde soğuyor sevgili!
Bu gün hazan mevsiminin birinci günü
Bütün şairlere kırgın,
Nefret ediyorum bütün şiirlerden
Ki
Bir düşün! Sebebini hemen bulacaksın…
IX.
Seni diyorum sevgili
Beni diyorum!
Bizim hikayemiz
Bir A harfi kadar öksüz
Bir Z harfi kadar yetimdi hep
Bir nefes kadar kısa,
Bir ömür kadar uzundu bizim hikayemiz
A ile Z arası
Bütün harflerce ne kadar anlamlıysa bizim aşkımız
Ayrılığımız da
Bir noktalama işareti kadar anlamsızdı
X.
Şimdi
Yanan bir yüreğin tanığı
İşlemediği suçun sanığıyım ben
Aşkın zindanında cezamı çekerken
İçimde hiç bitmeyecek bir sevgi büyütüyorum sana
Öylesine masum
Öylesine sessiz
Öylesine boynu bükük…
Kayıt Tarihi : 9.9.2018 14:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!