Semadan parlayan Nur gölgende aşkım sefil,
Utanırım yüzüm yok hem cahilim hem gafil,
Bir rüzgar darbesiyle savruldum efil efil,
Eğilir üzülürüm gururum param parça,
Günahlar katmer katmer yükselir yerden arşa
Zirveye iki şekilde çıkılır ya şerefinle çıkar Halil olursun
Yada şerefsizce çıkar zelil olursun
Yürek geniş bir liman
Dert keder taşıyorum
Bakmayın güldüğüme
Sevgisiz Yaşıyorum
Dağlarım duman duman
Şairin Günlüğünden..(şairce Düşüncelerim)
Yer yüzünde insan topluluklarının millet halinde,
yaşamalarını sürdürmekte olduğu tarihi bir gerçektir.
Unutulması gerekenler hep seni hep senle taşıyacaklar
Unutulmaması gerekenler hep seni hep senle yaşayacaklar
Efor mu kaybettik rayiç mi düştü?
Yafta mı pahalı Maaş mı düştü?
Nedir anlamadım sizce sebebi?
Şalvar mı aşındı kayış mı düştü?
Ete mi zam geldi tavuk mu düştü?
KARA GÖZLÜM...
Beyaza büründü yem yeşil dağlar
Şimdi bizim elde KAR kara gözlüm
Üzülmüş laleler bozulmuş bağlar
Şimdi bizim elde ZAR kara gözlüm
İNCİR AĞACI...
İncir ağacı gibi çileli yapraklarım
Kime merhem olduysam acı yerine geçti
Dolu vurdu kar yağdı bozuldu Topraklarım
Azıttı kahpe itler,kemirdiler karayı,
Hani bizler kardeştik kimler bozdu arayı,
Oyun mu oynadılar,cin mi çekti kurayı,
Gücü kalmadı misin,zalime olduk anber,
Yetiş ya ulu nebi,sensin sonsuz PEYGAMBER.
Bilim ve teknikte baş döndürücü gelişmelere sahne alan çağımız,maddi hayatımızı düzenleyici ve kolaylaştırıcı imkanlar sunmasına karşılık,tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar insanlığı ruhi tatminsizlikler ve buhranlarla baş başa bırakılmıştır yuzyılın insanlarını çok acı tecrübeler beklemekte olmasına karşılık anlamıştır ki,dini ve ahlaki temellerden yoksun devletler teknolojinin girdabında uzun bir zaman bocalamakta yanlış teknoloji insanlığın hizmetine sunulup, ona yararlı olmak yerine,insanlığı sonu gelmez emeller zincirinde adete köle yapmakla ve hizmetine almaktadır.
Bu gerçek dünyamızı Doğu-Batı ayrımı olmaksızın kuşatmaktadır teknoloji yönünden gelişmiş ülkelerde daha keskin biçimde hissedilmiştir.
Maddi ve manevi planda oluş çilesi çeken milletimizin bu girdabın hangi safhasında olduğu tartışıla bilir.Fakat tartışmadan uzak tutabileceğimiz bir gerçek vardır ki,o da,Milletimizin de bu buhran döneminden fazlasıyla etkilendiği ve bu fetret döneminin içine girmiş olduğudur.
enfes bir şiirdi :)
aşkı suya yazan kaleme saygılar