Zikir
Ah sevgili;
Seni düşünmeye başladığım anda,
Heredot gelip yamacıma, ismine çıkan cümlelerin haritasıyla, aşkın tarihini yazmaya başlıyordu.. 
Homeros öte yandan ilyada destanının yapı taşlarını diziyordu, parmak uçlarında gezdirdiği göz nuruyla... 
Her insan kendi hayalinin tanrısıdır diyerek 
Suretini resmediyordu yazdığı her hikayenin künyesine. 
Rüzgar öfkeliydi dev adımlarla yanımdan geçerken hoyrat ellerini uzatıp 
Hayaline ve kokuna dair ne varsa 
Silip süpürmek istiyordu.
Ah sevgili; ben seni özlerken,
Fuzuli su kasidesini yazıyor
İstanbul'a, yağmur yağıyordu usul usul..
İnbata küsen lodos 
Dağda meltem kesiyor
Yüreğim gözlerimden af diliyor 
Gözlerim hazar deniziyle boy ölçüşüyordu 
Ben seni düşünürken; beynim kafa tasıma, 
Yüreğim göğüs kafesime, 
Ruhum bedenime,
sığmıyor! 
Sözler meramımı anlatmaya yetmiyor,
Gündüzler ise hasretime dar geliyordu... 
Bir son bahar sarısına saklanıp geceyi bekliyordum 
Gece, kara pelerini altında beni sırlar, beni saklar yarasa kanadında, diye düşünürken 
Hasret, ecel olup 
Karanlığın soğuk elleriyle  enseme yapıştığı an, umudumu ürkütüp hevesimi bitiyordu.. 
işgüzardı  gece 
karanlıktı gece bir şahin gibi her an  pusuda bekliyordu 
Keder bulduğu her aralıktan sızıp,ruhumun arka sokaklarında dipsiz kuyular açmaya çalışıyordu..
Duygularım bir anda, nika ayaklanmasını başlatıp seni korumaya başlıyordu! 
Sebat duygum,
Gözlerini alıp fotoğraftan içime savururken, içim aydınlanıyordu 
Gözlerin içimde yanan iki kandil 
Gözlerin birer deniz feneri sanki her biri iki ayrı yakadan gelip fırtınayı haber veriyordu
Sığınıp gözlerinin mahsen ine  ölümü bekliyordum 
Sabır duygusu 
İsmini doksan dokuz besmeleyle okuyup kulağıma üflüyor du durmadan
Günü geceye geceyi sabaha devirirken her lahza can çekişiyor 
Yine de ölmüyordum 
Asıl ölüm, seni unutmaktı ismini zikretmemekti
Ecel de karanlık ta bunu bilmiyordu..
Ah sevgilim; her yıkım sonrası enkazdan çıkar çıkmaz beş harfli ismini üç harfe sığdırıp Aşk diyor bekliyordum ölümcül bir nöbette 
Suskunluğun vuku buluyordu her vuslat arifesinde 
Savdaya dair yazılmış söylenmiş tüm kelimeler yaralanıyordu şair dilinde 
Şarkıların aklı karışıyor 
Gözlerime kar yağıyor 
Yüreğim üşüyor du kimsesizliğimle
İklimsiz mevsimler yazılıyordu takvimlerde 
Ah sevgilim 
Ben hasretine canımı berdel ederken, fetva veriliyordu yedi tepede liyakat hükmüyle
Ölüm emri iniyordu aşkın yurduna 
Aynı anda 
Hüseyini makamında bir sala yükseliyordu şehrinden 
Melekler feryat figan 
Mahşer utanıyordu mahşerilğinden..
Nimet Öner...
Nimet Öner
Kayıt Tarihi : 7.4.2022 05:51:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



"LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMED RESULULLAH!- ALLAH'TAN BAŞKA İLAH YOKTUR VE MUHAMMED ONUN RESULÜDÜR(PEYGAMBERİDİR)."
"SEMA VE ARZ, ONUN ÜZERİNE/ARDINDAN AĞLAMADILAR!"- Ayet-i kerime meali-
Mahşer, ahiretteki bütün insanların ve cinlerin hesap günü toplanacakları meydan olup, cinlerin ve insanların yaptıklarından dolayı asla utanmaz. Çünkü o sadece kendisine verilen ilahi emre uymakla yükümlüdür.
Hayırlı çalışmalar.
TÜM YORUMLAR (1)