Ruhsal hazinemiz tam bir maden cevheri
Hıncahınç dolu
Derin duygularla
Ve akla ziyan düşüncelerle
Her düşünce bir metamorfoz
Kuluçkada bekler doğum sancısını
Ve gün gelir altın olur, gümüş olur
ya da elmas
Sonra çağlar bir anda düşünce pınarı
Ve şiir olur
Dile dökülür
Petrol kuyusundan fışkırırcasına
İmbikten damıtılıp süzgeçten geçerek kağıda damlar her bir kelime
Ve yazılan her bir kelime aynı zamanda birer zaaf, birer itiraftır
Her bir dize birer meydan okumadır
Yüzleşmektir kendinle ve hayatla
Göze almaktır
Övülmeyi de, yerden yere vurulmayı da
Risktir yazmak
Bir anda içimize tutulan ve iliklerimize kadar aydınlatan bir projektördür
Ruhsal bir soyunmadır
Evet şiir yazmak
En savunmasız halinle karşı karşıya kalmaktır
Çırılçıplak
Bir yatak odasında, aynanın karşısında
Şiir yazmak böyle bir şeydir
Ancak mahremiyetin dört duvar arasında kalır
Paylaşmadığın sürece
Kilitli defterlere yazıp kör kuyulara okumak gibidir
Yok hükmündedir bilinmeyen
Paylaştığında ise
O yazı şiire, şiir yazan ise şaire dönüşür
Şiir yazmak marifet ister
Paylaşmak ise cesaret
O cesareti gösteren marifetli kişidir şair
Yatak odasında değil
Uluorta soyunandır.
Kayıt Tarihi : 20.3.2024 12:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tam da bir şiirin hikayesi nedir sorusunun cevabı bu şiirin kendisi. Şiir sadece bir fikir beyanı değil mahremiyetin ilanıdır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!