Zihinsel Doğumhane Şiiri - Huban Asena Ö ...

Huban Asena Özkan
365

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Zihinsel Doğumhane

Burası, düşüncenin göbek bağının kesildiği yer
Karanlık bir labirentte, kelimeler sancı çeker.
Her fikir, zamanın rahminde kıvrılan bir embriyo,
Kanamalı doğumların izi kalır duvarlarda:
Kurşunla yazılmış sancılar, mürekkeple çizilmiş çığlıklar.

Bilinmez kaç gece, aklın kasırgasıyla sarsıldım
Düşüncenin kasılmaları kemirirken içimi,
Kırık bir aynanın parçaları gibi dağıldı benlik.
Her parça, bir ölümün ve dirilişin hikâyesini taşır:
Biri güneşe tutunur, biri dipsiz kuyuda kaybolur.

Zamanın elleri, bir ebe gibi dokundu alnıma:
“İtiraz etme,” dedi, “her doğum bir yarılmadır.”
Ve ben, kendi kabuğunu kıran kaplumbağa misali,
Kanayan gerçeklerle sarmaladım tenimi.
Yalanlarım, plasenta gibi düştü ayaklarıma…

Burada ölümle yaşam aynı masada oturur
Biri kül rengi bulutlar örer, diğeri filizleri okşar.
Vicdanım, bir terazi gibi sallanır havada:
Bir kefede gecenin çığlıkları,
Diğerinde sabahın ilk ışığı.

Bazen düşlerim, prematüre doğar:
Cansız bedenler gibi savrulur sayfalarda.
Bazen de bir dev olup çıkar sessizliğim
Dağları titreten ayak izleri bırakır
Dilimin kırık taşlarında.

Toplum, steril bir klinik gibi bakar üstüme:
“Aklını doğur, der, ama sütün zehirli olmasın.”
Oysa ben, yıldızların küllerinden doğan çocuğum
Göğsümde galaksilerin sütü,
Dizlerimde çarmıhın izi…

Bu doğumhaneden çıkarken,
Alnıma vurulan damga: “Taşınmaz.”
Çünkü her düşünce, bir mezar taşıdır aslında
Biri ölümümü yazar,
Biri dirilişimi.
Ama bil ki:
Burada doğan hiçbir şey ölmez!
Küllerim, başka bir zihnin şafağı olur
Sonsuz bir doğumun ilk soluğu…

Huban Asena Özkan
Kayıt Tarihi : 13.4.2025 16:46:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!