Uçsuz bucaksız Menderes Ovası'na akşam güneşi düşer
Saçların alev alır o hengamede
Topladığın mısırlardan uzat bana da
Közleyeyim sensizken sıkça gittiğim gamhanede
Bu bal ellerinden mi damlıyor dünyama
Gülüşünden mi?
Sen bir masal perisi misin?
Sızdım kaldım mı yoksa ben, sağda solda şirince bir meyhanede
Bu ovada çiçek açan her yere sen mi dokundun?
Senin eserin mi sağda solda gülümseyen nineler, dedeler?
Aşıkların dilinden düşmeyen şarkılar
Neden hep senin adını söyler
Bu tren yolculuğunda yanımda uyuyan sen misin?
Dağ çileği kokun ve yumuşacık saçlarınla.
Kıpırdayamadım başın omuzlarımdaydı
Nefesimden tüm hücrelerime yayılan sen misin?
Dermanım mısın, derdim misin?
Sen bir masal perisi misin?
Ovayı yeşile, gökyüzünü maviye boyayan,
Söyle bana sen misin?
Gökyüzünün zeytin bahçesinde buldum seni
Ne büyük talihtir bana
Bir peri kadar güzel ve gizemlisin
Aklım almıyor seni hala
Çocuk telaşı, kader çiçeği
Karışır duygularım
Bitmez sensizse gönlümün çilesi
Kar beyazı, zifiri karanlığı
Çözlür elbet birgün vuslat bilmecesi
Oturmuşuz seninle bir bahçede
Bakarken ağaçlara savrulur hayallerimiz
Bir o yana bir bu yana
Kayıt Tarihi : 31.8.2022 00:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!