Zeynep Süer Şiirleri - Şair Zeynep Süer

Zeynep Süer

Ağaçların yaprak döktüğü mevsimdi.
Gönlümü hüzüne bürüdüğün gün,
Gidişin çok sessizdi,aynı gelişin gibi.
Bir var bir yoktun sanki,bir masal gibi.
Şimdi sen gidiyorsun ya seninle birlikte ellerinde gidiyor,
gitsinler.

Devamını Oku
Zeynep Süer

Karmakarışık duygular arasında kayboluyor ruhum.
Bir yanım dünya'ya gözlerini açan bebek.
Bir yanım ise ebedi dünya'ya hazırlıklarını yapan ihtiyar.
bir yanım hala umutlu günlerin olduğuna inanırken,diğer yanım çaresizliğin doruğunda.
Bir yanım uçurum diğer yanım derya.
Hangisi gerçek hangisi yalan?

Devamını Oku
Zeynep Süer

İmkansızın getirmiş olduğu çaresizliğim
Ve çaresizliğin içindeki savaşarak kaybettiğim benliğim.
Benliğimde kaybettiğim sen ve sendeki kimliğimi bulamayan ben.

Devamını Oku
Zeynep Süer

İnsan kaç kez ölür sahiden?
Kaç kere kefene girer, kaç defa üzerine toprak atılır,ve kaç kez yalnız kalır kara toprak altında.
İnsan birçok kez ölür ve öldürülür,
sırtındaki yükler ağır gelir,yürüme işlevini kaybeder.
Aklındaki,yanındaki ile ona baktığında görmeyi,
Duymaktan korktuğu sözleri işittiğinde kulaklarını.

Devamını Oku
Zeynep Süer

İnsan durduk yere uzaklaşmıyor öyle,ya geçmişi yakalıyor yakasından ya da geçti dediği duyguları bütün ihtiraslarını kamçılayarak, kaçıyor benliğinden.

Devamını Oku
Zeynep Süer

Bir olurumuz yoktu biliyorum.
Seninle ben ne biz olabilirdik, ne de bir.
Yerle,gök buluşurdu da biz seninle mahşerde dahi
kavuşamazdık,
Öyle ki imkansız bir aşktı bu.
Bazı gecelerde kalbimden geçen bir lad kadar yakın,

Devamını Oku
Zeynep Süer

Şu sıralar kanadı kırık bir kuş gibiyim gökyüzüde uçmak isteyen,ya da özgürlüğünden alıkonulmuş bir papağan,belki de bir serçenin gözyaşlarıyım gökyüzünde.

Devamını Oku
Zeynep Süer

Öfkem sevgimden büyük bu gece.
Sessiz vedalar sarmış dört bir yanımı.
İçimde kopan kıyamet,dışımın yorgunluğundan
daha da beter.
Tavan arasında kalmış anılarım,kapanmış tüm sayfalar
bir daha açılmamak üzere eski günlere.

Devamını Oku
Zeynep Süer

Seni ilk gördüğüm an, ilk öldüğüm anmış,göremedim.
En ufak fısıltına hasret kalan kulaklarım,sessizliğinle sağır olmuş,işitemedim.
Yaralarıma merhem diye sürdüğüm sevgin,acı bir toksinmiş idrak edemedim.
Beni saran bedenin zehirli bir sarmaşıkmış,farkına varamadım.
Sana dokunmak,yangından bir can kurtarmakmış,tesir edemedim.
ve senden kaçmak istemek bir o kadar da yakalanmakmış,bilemedim...

Devamını Oku
Zeynep Süer

Bir otobüsün en arka koltuğunda son durağa gelmiş gibiyim elimde bir valiz sırtımda ise koca bir yük.
Geride bıraktığım ise;bir,iki simit parçası ve yarı dolu bir çay bardağı.
Yürüyorum başı boş bir sokakta köşeyi hemen dönünce bir kapı beliriyor karşımda kilidi bana ait olan açıyorum usulca koridorda yankılanan ayak sesleriyle ilerliyorum.
Ev boş ses seda yok bir dört duvar birde ben kalıyoruz bir başımıza yarım bırakılanları tamamlamak adına,tozlu raflardan aldığım bir kaç kitapla oturuyorum eskimiş bir koltuğa perdeyi araladığımda ise güneş gülümsüyor bana.

Devamını Oku