Ihr Körper baute ab, Tag für Tag, sie war kraftlos. Konnte nicht viel essen und trinken. Ihren Kraftlosen Körper musste man sehr vorsichtig und mit viel Gefühl und Ruhe waschen, und schön eincremen. In solchen Momenten nahm sie meinen Arm und legte ihren Kopf darauf, als sei es ein Kopfkissen. Sie suchte Nähe und menschliche Wärme und sagte Schwester nimm mich mit! Ich schaute ihre Hilfe suchenden Augen an, versetzte mich in sie hinein, es war niemand da, der sie hätte mitnehmen können, sie war in dem Heim, alleine. Niemand konnte ihr die Wärme geben, nach der sie verlangte außer Pflegepersonal. Ich sah sie an, während in meiner Ohnmacht Träne um Träne floss, lies sie eine Weile in den Arm und legte Ihr Kopf vorsichtig auf den Kissen und verließ das Zimmer wortlos. Ich versuchte öfter reinzuschauen; sodass Sie sich nicht alleine fühlt. Manchmal träumte Sie im Wachzustand. Sagte Sie: 'Mein Bruder wartet vor der Tür. Er wartet auf mich'. Ich sagte ihr: dann muss ich runtergehen und ihn abholen. Bestimmt ist er müde. Gelernte Validation half mir mitzumachen und die Geschichte nicht zu zerstören. Als Schüler hatten wir Zeit, Zeit die dem Pflegepersonal fehlte. Zeit, die den Schwerkranken zugute kam. Wir erlebten im praktischen Teil der Pflege Dinge, die wir in der Theorie gelernt haben.
26.06.2010 Bad Hersfeld Zeynep Sekerci
çok benziyorsun ona çok.Her halinle onun gibisin. Ahh canım ah
birtanem..Uzaktan Facebook taki resimlerine bakacağım. Yüreğimdeki ince sızıdan haberin olmayacak. Seni uzaktan uzağa seveceğim. Tıpkı onu sevdiğim gibi. Takım elbisede ne çok yakışmış. Allahım nazardan,saklasın. Bir taraftan seviniyorum, resimlerini gördüğüme, diğer taraftan.. senin gibi dünya yakışıklısı canımın canını tehlikeye atılmış hissediyorum.
En masum anların sana ait değil gibi, gülmen, yemek yemen sevinmen, ağlaman sana ait değil, iyinin ve kötünün olduğu bir dünyada, senin şeker gibi yüzün, mahsumiyetin, reklam gibi herkesin gözü
önünde.... uzaktan uzağa korkuyorum senin icin.
Kınalı ellerine bakıyorum... Tanrıya yakarır gibi kapattığın avuçlarına...seninle birlikte sana dualar ediyorum. Allahım seni kötülerden,kötülüklerden kem gözlerden korusun bebeğim
14.09.10
hani diyorsunuz ya sıkışınca bir köşeye
iki lafın arasın da burası almanya
sonra da kırılıp üzülmeyin
At koltuk değneklerini
Yürü..! ! İşte ÖZGÜRLÜK
Sıkma canını
Sen olmazsan onlar,
Onlar olmazsa sen,
Yine yaşarsin
Sen Türkiyem …sana gelebilmek yillar sürsede
Bekledikce daha da özlemle dolansin
Senin topragin ayri kokar, gökyüzün berrak
Neden diye soruyorum sana?
Nasıl oldu da
Şiirlerin
Demir parmaklıkların arkasında
Her ismine dokunuşta
Yüreğim acıyor
yeni yıl yeni bir umut
unutma bir dilek tut
içinde barış olsun, sevgi olsun
Örümcek kafalı virus salanlar
Düşüncede hep geri geri sayanlar
Yazık yazık ilim irfan adına
Alle sind Unschuldig
Es entschuldigt sich Niemand
Ziel war es die Taschen zu füllen
An die Sicherheit dachte Niemand
Jetzt muss man Rede und Antwort stehen
Nerede o günler
Nerede o mutlu günlerimiz
Nerede o ayrilinca;
Ölecegimizi sandigimiz günler
Kaybetme korkusu
Simdi ne kaldi bize
kalemine sağlık Zeynep hanım.
“Yere” mim olmadan “yârle” lam olmaz.
Görmemişken bile, yüreğim kaldıramaz.
Cemalini göreyim, cennetten de geçerim
O Kevser şarabını, sonsuza dek içerim.
Tesekkürler
Değerli şair, dost ve arkadaşlar. Benim için değerli olan okuyup listeme aldığım şiirleriniz listemden bilgim ve haberim olmadan silinmiştir...! .. En ufak bir dahlim olmayan bu olaydan büyük üzüntü duyarak şiirlerinizi antolojim sayfama yeniden sıraya göre yüklemekteyim. Sevgi,saygı ve selamlarımla ...