Ben sana değil, aşka vurgunum
Güzel sözlere değil, aşk dolu dizelere...
Konuşmadan bakışlarla kalbe değen göze vurgunum.
Ben sana değil, hasrete vurgunum.
Candan kucaklamalara değil, dağlanan beş parmağa...
Sımsıcak nefese, silinen yaşlara, okşanan saçlara vurgunum.
Bir nurdu onun gördüğü kalbinde
İlk bakışında bile çok şeyler hissettiği.
Üzerinden bir hayli zaman geçti yine de
Yetinmesini bildi hissettiği o çok şeylerle.
“Ne zamana kadar” diye sorarsam içimden;
Ta ki mahşere kadar silemedi içinden.
Kapın vurulur bazen;
Hüzün müsaade ister girmek için içeri
Yol verir mutluluk, yol verir sevinç.
Kapın çalınır bazen;
Sabır izin ister girmek için içeri
Yol verir acele, çekilir telaş.
Kader böyle yazılmış bir kere
Değiştiremem
Alın yazım umutsuzluk mutsuzluk
Silemem
Darılamam kimselere küsemem
Hayat bir sır içinde yanmakmış meğer.
Heybetli mor dağlardan
Yapayalnız ağaçlardan
Akıp giden şu yollardan
Sana selam yolluyorum
Telaş yüklü bulutlardan
Kimsesiz kaldın diye üzülme yolcu
Ben ardında olanları görürüm.
Tanırım seni baştan yaratacak umudu...
Gün doğarken dalarsan düşlere sevinçle
Sakın ağlamaya kalkma yolcu
Dur demek isteme geçen zamana
Yanlızca bir hatıra kalmış yaşananlardan,
Mümkün mü yaşamak o yılları yeniden
Hayal meyal hatırlasak da hüzünleniriz
Soğuk bir fırtına gibi esip geçmiş yüreğimizden sevdalarımız...
Ortada bir şey yokken dahi sevdiğim
Üzerini umutla ve hasretle örttüğüm
Lambaların isinde kara gözlü gördüğüm
Sen olamazsın o benim sevdiğim
Hayalini en güzel yerlere oturttuğum
Kendine sıkıntı verme güzel çocuk
Sıkıntını ver yele, uçup gitsin ele.
Sakın ümidini vurma yerden yere
Onu yücelt ki gelesin istediğin yere!
Bir köy çocuğudur o.
Bilmez ki kamyon nedir şehirlerarası mekik dokuyan.
Deniz nedir, vapur nedir bilmez ki!
Ama bilir sevmesini
Hem de en derinden …
Tertemiz kalbinin bir köşesinde vardır onun büyük yeri.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!