1971'in kış aylarından birinde Hacı Bektaş'ta,bembeyaz kar tanelerinin esen hafif rüzgarla camlarına
vurduğu tek katlı bir evin daracık arka odasında,ölgün birkaç kandil ışığının altında üç kiloluk gürbüz
bir bebek dünyaya geldi.
Doğar doğmaz etrafindakilerin şaşkın bakışlarını topladı üzerinde.Büyük bir kalabalık toplanmıştı odada.
Herkes bebeği görmek istiyordu ve bu nedenle birbirlerinin omuzlarına dayanarak yükselmeye çalışıyorlardı.
Bütün bu çabalarına rağmen en arkadakiler bebeği görmeyi başaramadı.
Birden en önde,bebeği bir süre izleyen teyze Fatma şaşkın bir feryat kopardı.Bu çığlık üzerine bebeğin
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta