Tanyeri ağarıncaya kadar
Sökülsün
Karanlığın ipleri
Bir çilenin üzerine
Tekrar sarılsın karanlık
Gündüzden
Ekmek kokusu
Tuz tanesi
Ve bir
Salkım üzüm
Kalabalığın
Yüzünde saklanır
Tutturulmuş illakilerle
Solak bir çocuğun sağ elinde kalemi
Alışmadıklarını yazdı
İsteksizliği hafif italik gibi
Pencereme bakmadan geçen öncekiler
Beyaz renkli bir kumaşın
Dürülme zamanı
Renk renk yaşayıp
Bütün ayrıntıları
Tekdüze katlanıp
Gitme zamanı
Süzülürse gözünden yaşlar
Zamansız,
Beni hatırla.
İçine bir bıçak sokulursa
Amansız,
Beni unut!
Kalbimle gönlüm arasındaki
Meridyenlerin sayısı 360
Her meridyen arası 4 dakika
Ama ben doğduğumdan beri Greenwich teyim
Yüreğimle beynim arasındaki
Sensiz nisanda gözlerim ıslak
Derin bir mahşer hatırası bu kalabalık
Bu kalabalıkta ölümü yutkunmak yazılmış anlıma
Bir avuç ayışığı
Bir tatlı kaşığı aşk
Bir bardak mutluluk
İstediğiniz kadar acı
Bir fiske tuz
Göz kararınca umut
Kavimler göçünden sonra
Malazgirtten önce
Orhun abidelerinin önünde
Seyhun ve Ceyhun avuçlarımda
Maveraünnehirde bir nikah
Fırat ve Dicle kadar
Gurbetin dili yok
Uzaklık sağır
Bu yolun sonu yok
Ayrılık ağır
Ağlasam biri yok
Burda kim kimi tanır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!