Odamın penceresini açtım ki
Tam karşımdaydı Aydede,
Dolunay demek adettendi,
Ama Aydede daha bir yüce,
O da bana bakıyordu gülen yüzle :)
Anası kısa boylu,
Babası boylu poslu,
Daha koymadılar adını ,
Sürsün diye soyu sopu,
Ölen abisinin adıdır Osman
Adının ilk harfiyle başlardı herşey
Deniz,balık ,mehtap,yıldızlar...
Senli yanılgılarla sınandım yokluğunda,
Nasıl bir kıyametse bilmiyorum
Bırakıp gittin ya !
Şimdi bütün isimler darağacında ,
Farzet bugün yatağın sol'undan kalktın ,
Bırak ! boşver yatağın dağınık kalsın
Taş fırın simitler simitçide,
Basılmış biletler gişede,
Bütün çiçekler çingenede kalsın
Uyumuştur belki o güzel kadın
Gecenin sessizliğine bürünür,
Gece mi sessizdir yoksa kadın mı;
Kadın mı güzeldir yoksa rüya mı?
Asildir her gelişi,
Gelirken sefalar getirir
Kırklar dağına kırk kere gitmesen de,
Suzan suzi'yi dinlerken titreyecekse için,
Oturacaksin on gözlü köprünün ayaklarına,
Dicle'nin kâh hırçın, kâh dingin
Serin akışını dinleyeceksin,
Saçlarından kumlar geçmesede,
Korkma ! bu gece de ölmüyorsun
İsrafil sûra üflemiyor, Mikail rızkını veriyorsa
Sabır serumları takılıyorsa koluna her gece,
Ağır yoklukların yoğun bakımsızlığında hayat sendromunu kaldıracak kadar direnç vaat etmiyorsa yüreğin
Yaşamak için direniyorsan herşeye ve herkese inat !
Yaşam ünitesine bağlı beş kişilik yalnızlığında
Pamuklara sarılırdı yeryüzü
Kılıçlara benzerdi çatıdan sarkan buzlar
Kalp kırar gibi kırardık herbirini
Buz tutan ellerimi
Cama tutarsan sızlamaz derdi annem
Tutuşturulan bir sobaydım sanki
Bilemezsin nasıl mektuplar yazarım sana ,
Ziyan etmedim harfleri üç sene boyunca,
Yazar yazar silerim , asarım ahlat ağacına,
Ağacında bir kalbi var,kalpsiz sanma!
Okumadın ,çiçekli mektuplar yazarım sana ,
Yüz kelâm etsem de yoktur izanı ,
Topla çıkar denk gelmez mizanı ,
Hem ar'lısı var , hem de arsızı,
Nasıl ayırt ederiz içlerinden insanı,
Soruyorum Üstadım ,
Nasıl olacak şimdi ?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!