1974 yılında Adana’da dünyaya gelen Zeren Cangert, çocukluk yıllarını babasının memuriyeti dolayısıyla yerleştikleri Mersin’de, o zamanlar gerçekten bahçeli olan Bahçelievler’de geçirdi. Daha ortaokul yıllarında şiire gönül verdi; okumayı seven yapısıyla okul kütüphanesinin “kolluk görevliliğini” kimseye bırakmadı. Lise döneminde halk oyunları ve tiyatroyla da ilgilenerek sanatla iç içe bir gençlik yaşadı.
1994 yılında uluslararası bir özel şirkette başladığı iş hayatını hâlen idari işler sorumlusu olarak sürdürmektedir. İş yaşamının yanı s ...
Sen gideli asırlar oldu.
Uykusuz, yorgun gözlerim
Bana arkadaş akan yıldızlar.
Dalıp gidiyorum uzaklara
Kurumuş yapraklar yığınında
Fırtınalarla boğuşmaktayım.
Hazan yaklaştı yine düşüncelerdeyim
Nice zamanlar, ne temiz duygular eskimiş hayattan
Her attığım adım bir öncekinden sonra gelir
Damarları tıkanmış geçtiğim yolların
Açın ne olur açın adımladığım yollarımı
Geri dönerim söz isterseniz tutun kollarımı
Türün içinde teksin
Bir tek Allaha döneceksin
Hem kendini, hem Rabbini bil
Ne cennetler göreceksin
Bak yaşadığın yılların
Mihveri arz olmuş paramparça
Sağır kulaklar, kör gözler
Dışarda çocuklar üşüyor
Gizlenmişler gecenin karanlıklarına
Hayatın Savurduğu,
Küçük yürekler.
Fındık ile Afacan
İki muhabbet kuşu
Aralarında konuşuyorlar
Kuş dili ile
Biliyormusun diyor biri
Bahar gelmiş,
Saçları çifte çilek tokalı
Biraz asabi, eli maşalı
Rabbım, seni nazarlardan korusun...
Babasının bayram şekeri
Büyüyesin güzelliklerle
Hayatın günah kokan yollarında,
imanın frenin,
iyi amellerin emniyet kemerin olsun
Unutma Ölüm Var.
Yangına karşı,
Bir sabah bakacaksın ki ,güneş senin için batmış.
Boşuna arama etrafın artık karanlık.
Oysa kalbindeki taşın ilacı,
Eğer ağlayabilseydin İki damla göz yaşı.
Zaman su gibi akarken,
Güneşin senin için doğduğunu
Eski fotoğraflar ellerde
Bakılıyor o eski yüzlere
Ne mutlu, ne sevinçli, ne temiz yüzümüz var
Biz aslında neymişiz be
O günler geri gelir mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!