birinci bardak;
yoksul inzivamda kaşığın bardağa teması ağlatır yalnızlığımı
hayra yormak lazımdı oysa ormanın homurtusunu
sincapla ve ceylanla
ikinci bardak;
dökülen gazelle hak edilmiş bir hazan düşse de saçlarıma
bu eylül de kimse çalmıyor kapımı ısrarla
üçüncü bardak;
koyulaşıyor çayın demi ormanın yeşili
küt diye geliyor akşam
ve evriliyor geceye hemen
gizlemek için sincabın titremesini
ceylanın ürkek hayaller saklayan gözlerini
saydam ve karanlık abasıyla
dördüncü bardak;
buyur ediyorum en müstesna yanıma acıyı
madem eylüldür ve madem matemlidir rabia
soframda üstüne az ali şeriati okunmuş acı bir su
ve yaprağına ıtrî üflediğim gül kurusu
ne tuhaftır eşyanın ölümü
söylesene be esma! ..
beşinci ve son bardak;
eylül dediysem elbet ihtilal
ve muhtemeldir kürtçe tebessümün dudağımda diyalektik devinimi
ceylan dediysem
yine de korkmayın ey susanlar
ölüm zaman kadar eski
ve yalnızlığım kadar küflüdür ne de olsa..
....................................................
ve son yudumda böyle yutkunuyordu zerdeşt;
durmayın devam edin cesedi cesetle yarıştırın
istanbul'u tokyoyla
ve yenilin her sonuçta
eylüldür unutulur herşey
hayatsa yutkunmadır sadece bir yudum çayda...
Kayıt Tarihi : 14.12.2013 11:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hasan Tan](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/12/14/zerdest-in-bes-cayi-2.jpg)
“HER ŞEY AKAR, HİÇBİR ŞEY DURMAZ.” – Herakleitos –
.
Günün şiiri vesilesiyle Sayın Hasan Tan’ı kutluyorum.
Yeni yıla merhaba derken ilk okuduğum şiir oldu, Hasan Tan’ın şiiri.
On yıldan fazla oldu sanırım, bu sayfalarda ilk karşılaştığım isimlerden biriydi zat-ı alileri. Yeni bir gurup kurma düşüncesindeyken bana cesaret verenlerdendi. Ne hikmetse hiçbir zaman gurubumuza katılmadılar.
Hasan Tan’la ilgili ufacık bir anekdotumdur.
.
Bardağa çayı koymak için demlikten dem, çaydanlıktan sıcak su akıtmak gerek; duracağı, toplanacağı yerde.
Hayat gibi, zaman gibi bir şeyler de durmadan akar. Duracağı mekânı, zamanı, anı bilmek, düşünmek bile fikri akışın, zihinsel akışın bir sonucudur. Çözer veya çözemez aklımız.
Belki de birinci bardak var oluştur. Kaşığın bardağın içine dalması, yalnızlığın sona ermesi misali.
Ormanın yalnızlığı… Bence yüzlercesi, binlercesi bir aradayken ağaçların, nebatatın, hayvanatın, cemadatın ve haşaratın…
Bak, orası bile duranla durmayan, hareketle hareket edemeyen, canlıyla cansızın varlığı, toplandığı bir mekân…
Diyalektik tezatı…
Dökülmeden önceydi, siyah saçların senin oluşu. Şimdi ikinci bardağın sarıya çalan yüzü, hazandan zemheriye dönüş…
Belki biraz ümit, belki yeniden karanlığa gömülüş üçüncü bardak demi.
Yalnızlık acısı mı insanı dara düşüren, ümidini kaybediş mi bilinmez. Karanlığın ürpertisini bertaraf edebilmek adına okunuyor olmalı biraz Avesta, biraz Zerdüş, biraz ali şeriati.
Yükseklerde iz yok, yol yok. Yol alınmaz karda ayazda. İstesen de binemesin olsa da en lüks mazda.
Biraz ıtri üfle bakalım, biraz gül suyu dök nicesinin gecesine.
Tezatlar bu ya, canlıyken cansız düşen yüzlercesine…
İsmi hatırlanır mı, yoksa birbirine mi karışır esma/lar (isimler?)
Ne fark eder ha aynı isim, ha farklı isim?
Tuhaftır, evriliyor insan da cemadata cisim cisim.
.
Beşinci bardakta dudak izi kalmış içenden bergüzar.
Ölümü korkutmak için, ölmeden öldürmek bile zarar.
.
Bir yutkunmaya sığınıp söyler sözünü Zerdüş, bilinmez cesaretle…
Ölümü ölümle yarıştırın, cesedi cesetle
Bir kuytuda çürüyüp leş kokan necasetle
Gelen de, giden de var mı mana, sanma sıralı
Anladım, her şey “çelişkinin mantığı”nda esrarlı…
Bilmem anlamış mıyım yaralı?
.
Not: Herakleitos, savaşın her şeyin babası ve kralı olduğunu; kimini tanrı, kimini insan olarak ortaya çıkardığını; kimini köle, kimini özgür kıldığını söyler. (Alıntı)
.
Hikmet Çiftçi
01.01. 2024
Saygılar.
TÜM YORUMLAR (7)