Bir köy öğretmeniydi Zeliha
Kuş uçmaz
Kervan geçmez
Kurak gönüllerin rüyası
Ha çıktı
Ha çıkacak derken
Ona vurmuştu
En çetininden
Cehalet savaşının ilk kurası
Bir tufan
Bir tipi
Ayaz…
Nasıl da işledi iliklerine
Oysa yaz günlerinde
İçtiği ayrandan tanırdı ancak
Saldırıyordu karakış arsızca
O ki!
Sırça sarayların narin çocuğu
O ki!
Annesinin nazlı kızı Zeliha
Minikler göründü rengârenk
Cıvıl cıvıl yankılandı sesleri
Isınıverdi bir anda bedeni
Ayazmış,tipiymiş, tufanmış
Umurunda değildi hiçbir engel
Bilgi dolu, hayat dolu
Ve sevgi doluydu
Tıka basa heybesi
Filizler getirdik diyordu analar
Mahzun bakışlarıyla
Senin yüreğin sulak
Ek bunları uçsuz bucaksız
Gönül tarlana
Besle, büyüt engin dağarcığınla
Çürütmeden, incitmeden, ezmeden
Boy boy kök salsınlar yurduma
Sana elmaslar getirdik diyordu
Babalar haşin bakışlarıyla
Yont, işle, ver şeklini
Ustası sensin
Kırmadan
Parçalamadan
Etmeden ziyan
Bil ki bu topraklarda
Beklenen sendin
Işık sendin
Yarın sendin Zeliha
Giydi sabır kaftanını sımsıcak
Okşadı güneş gözlü
Minik nur simaları…
Sundu heybesindekileri
Kucak kucak
Yürüyordu
Kadife tene bürünmüş
Çelik adımlar
Yürüyordu
Dev gibi umutları taşıyan
Yürüyordu
Yılmadan…
Yılmadan…
Ayşe Ceyhan
Ayşe CeyhanKayıt Tarihi : 18.11.2008 19:28:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Duygu yüklü şiirinizi beğeniyle okudum. Nicelerini okumak dileğiyle...
Babalar haşin bakışlarıyla
Yont, işle, ver şeklini
Ustası sensin
Kırmadan
Parçalamadan
Etmeden ziyan
Bil ki bu topraklarda
Beklenen sendin
Işık sendin
Yarın sendin Zeliha
EVET...
TÜM YORUMLAR (129)