severim ıssız sokaklarda yürüyüşü
Azıcıkta aydınlık olsa
Sukut ruhun dinlencesi
Arada geçerse bir iki de araba ne ala
Delsin bu amansız sessizliği
Alelacele bir kıpırtı var yüreğimde
Sanki sanki bir yerlere yetişmek istiyorum da
Elim ayağıma dolanıyor
Bu aralar
Kırklı yaşlar böyle mi olur insan
Bu sefer başka geldi İstanbul
Hüzünle mutluluk kucak kucağa
İhanetim yüreğime
Eminönüne yolun düşerse
Bir kardeşlik tütsüsü yaksam
Dolsa tüm insanlığın ruhuna
Erise taş kesilmiş kalpler
Dönüşse sevgi seline
Bir kardeşlik tütsüsü yaksam
Çeyreği kalmış ya ömrün
Farzet geç kalmadın
Kunduranın ucunda bir çakıl taşını kovala
Amaçsızca yorulana dek
Rüzgarın ıslığını dinle
Üstüne bir de cigara yak seyret dumanını
Ne garip düşüm;
Yürekteki kıpırtım
Ulaşılmaz olunca aşkım.
Haydi gel dünyama davetlimsin bu gece.
Sadece sen ve ben
Neydin bilemiyorum
Çözemedim ruhumu
Kelimeler dokunur yüreğime
Suskunlaşır kalemim
Seni anlatmaya
Işık yıllarına süzülürüm
An be an
Benden önce girer kapıdan
Gülüşün
Eririm...
Sen gittin ya
Hiçbir şey değişmedi
Her şey bıraktığın gibi
Bıraktığın yerde duruyor merak etme
Fazladan şu sol yanıma keskince bir sızı eklendi
O kadar
Dolanırım sokaklarında beynimin
Yürürken kaldırımlarda
Ne ışıklar aydınlatır önümü
Ne kalabalıklar geçer
Sağımdan solumdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!