Saçları uzun ve sarıdır, lüle lüle
Sevinmez mi hiç, bir demet kırmızı güle.
İnce bir kalem olmuş, alnında kaşları
Alabalık avlar gölde, mavi gözleri.
Hışırtım; şarkımızı
Susuzluğum; hasretimi
Dallarımın pencerene sarkışı; buluşmamızı
Çiçek açmam; vaatlerimizi
Meyve vermem; olacak yuvamızı
Rüzgarların esişi; ayrılık çanlarını
Gülüşlerimin altında çığlık çığlığa yatan
Ben bu değilim! Aynada ki ben, ben değilim.
Yüzünde ki hüzün, o sinsiden sinsiye
Kol gezen yüreğimde, sevda çığlıklarım.
.. Ben bu değilim!
Aşkın ateşi düşmüş içime
Bir çöl gibi beni kavuruyor.
Rüzgar vurmuş dalıma-koluma
Sensizliğinle beni kırıyor.
Bir boşluk var içimde:
Öyle bir bahçe ki bu sevgi;
Seni görünce bahçemde
Güller açıyor san ki!
Görmezsem seni;
Kurumuş bir dal olurum bahçende
Anlar da evet dersen bana
Şiir; duyguların, seslenişin dili
Şairin uçmayan kanadı, kırık kolu.
Şiir; sevgiliye, yaratana yakarış
Zulme, sonsuz bir başkaldırış.
Geceleri düşünmek Seni
Sonsuza dek.
uyanıvermek yarı dalgın
Hulyalardan.
Hani, bir hikaye vardır ya! ..
İşte hanilerin hikayesi.
Ölesiye seven sen ve ben
Nasıl da geçti, her saniyesi.
Hani! Sevecektik sen ve ben?
Öğretmenim! gel çağırmadan
Bir elinde kağıt, bir de kalem.
Bir şeyler ver bana bağırmadan
Meyvesini al, gün ağarmadan.
Memlekete hizmettir, bu yarışın adı
Kimler gelip-geçer, kurulu tezgahtan
Seçim süresince, kalır mı? Ağzımızın tadı.
Genel veya yerel, adı ne olursa olsun
Koparılır yaygaralar, kozdur dosyalar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!