TÜRKÇEDEKİ YİRMİ DOKUZ HARFİMİZ..
Saygıdeğer gönül dostlarım. Merhaba diyerek söyleşime başlıyorum. Türkçe: Türk insanının benimsediği lisandır. Bizler yabancı dillere ihtiyaç duydukça, diğer devletlerin insanları da Türkçe öğrenerek ülkemizi rahatlıkla ziyaret ediyorlar. Bu lisanın temeli,özü sesli ve sessiz harfler olarak yirmi dokuzdur. Mustafa Kemal Atatürk ilk öğretmenimizdir,
Her harfin birbirine uyum sağlayarak yazılması, hece, kelime, cümle olması anlam bakımızdan kolayca algılanmaktadır. Türkçe konuşmak vatandaşın her konu da diyalog kurmasını, istişare yapmasını sağlar. Yabancıların da kendi aralarında lisanlarını konuşması doğaldır. Türkçe olimpiyatlarının her yıl kutlanması, yabancı çocukların dilimizi tercih ettiği gibi şiirlerle, şarkılarla türkülerle ön plana çıkmaları, onlar için mutluluksa, bizim için de gurur vericidir. İnşallah bu verimli diyalog bir ömür devam eder.
TEKNOLOJİ HARİKALARININ YARIM ASIRDAN bu güne değişimi 1-bölüm
Saygıdeğer gönül dostlarım.Sizlerle yarım asır öncesine gezinti yaparak,
kısa anılarımı paylaşarak konuya girersek, o günden bu güne teknoloji dünyasında ki özellikleri,güzellikleri,gelişimleri,değişimleri kavramış oluruz.
Henüz ben hatırlayabildiğim kadarıyla beş veya altı yaşlarındaydım.Rahmetlik
dedem köyümüzün önde gelen simalarındandı köyde değişimlerin ilk mimarı
SEVGİNİN, AŞKIN PAYLAŞIMI...
Merhaba gönül dostlarım. Saygılar,sevgiler, selamlar ileterek bu güzel konu hakkında ki paylaşıma devam ediyorum. Hayat serüvenin de gerekli olan, daima ihtiyaç duyulan saygı, sevgi, aşkın yokluğunda her türlü hüzünler devam etmektedir. İnsanoğlunun, hatta tüm canlıların mutluluk,özgürlük hakkı.
Bazı canlıların kaderleri de insanların vicdanlarına havale dilmiş durumdadır.
Saygı göstermeden sevgi kazanılmıyor, sevgi sunmadan da aşk sekteye uğramakta. Saygı,sevgi, aşk sadece bizlere odaklı değildir. Hayvanların da, doğa tabiatın da bunları kendi dillerinde yaşadıklarına şahit oluyoruz. Birbirini tanımaları koklaşmayla başlıyor. Devamı da sizlerin tahmin ettiği gibi oluyor.
Doğayla iç içe yaşayanların yaşadığı hayat arkadaşı ile sevgisi farklı oluyor.
SEVGİNİN, AŞKIN TANIMI...
Selamünaleyküm duyarlı gönül dostlarım. Saygılar,sevgiler sunarak konu ile ilgili paylaşıma devam ediyorum. Sevgi, aşk konularını aslında sık sık şiirle de paylaşmakta fayda var. Son yıllarda toplumumuzun stres içinde yaşayıp hıncını evindeki hayatı paylaştığı insanlar dan çıkarmaktadır. Saygı, sevginin
noksanlığı çeşitli depresyona yol açabiliyor,eşler boşanmak zorunda kalıyor.
Bin bir umutlarla yapılan evliliklerin kısa sürede basit sebeplerden dolayı sonlandırılması inanın düşündürücüdür. Saygının bulunduğu yerde sevgi vardır, sevginin kükrediği yerde de aşk vardır, aşkın yaşandığı yerde de her zaman mutluluk vardır. Bazen aşk hüsrana uğratsa da genelde hissedenler mutluluk,sevinç duyarlar. Dünya da huzurlu yaşamak her sevenin hakkıdır.
SEVGİ ve AŞK KARMAŞASI....
Merhaba gönül dostlarım. Sevgi karmaşası konu başlıkla paylaşım içine girdiğim yazı özellikle gençler için çok önemlidir. Olgunluk ve yaşlılık yıllarda da bazen sevgi karmaşası yaşanmaktadır. Çocuklarımızın mahallede sakini çocuklarıyla oynamasına izin verirken özellikle aileler hakkında da bilgi sahibi olmak gerekiyor. Çünkü zaman zaman erkek ve kız çocukları birlikte oynar. Onları arkadaşlarından ayırmakta zorlanırsınız. Engel olunca da üzülürler.
Kız ve erkek çocuklarının birbirinden hoşnut olmasıyla tanımadığınız aile ile de dostluk kurmak zorunda kalabilirsiniz. Çünkü aynı mahallede oturan çocukların zamanla aynı okulda okuması doğaldır. Evlatlar büyüdükçe duygu ve düşünceleri değişebiliyor. Senin hoşlanmadığın hatta mesafe koyduğun komşunun oğlu veya kızı senin damadın ve gelinin olabiliyor.
SAVAŞAN BİR DÜNYA İSTEMİYORUM.! ..
Saygıdeğer gönül dostlarım. Sevgiler, selamlar ileterek bu konuyla ilgili görüşlerimi paylaşıma sunmaya çalışıyorum. Bir bebeğin temelinin oluşumu eşlerin birbirine olan saygısıyla, sevgisiyle, hoş görüsüyle, kısaca özetlemek gerekirse zevkiyle başlar. Bebeğin ana rahmine yerleştiği andan itibaren anne ve baba da hissedilen sıcacık duygular çevresine de yayılmaktadır.
Çünkü her bebek yeni bir umut, yeni bir dünyadır. Yürekten sevgisini dışa vurmak isteyenler, yaşadığımız dünya ile sevdiklerini kıyaslayamayacaklar. Dünya bir yana, eşim bir yana, dünya bir yana, evladım bir yana, dünya bir yana, anam bir yana gibi bir çok örnekler sıralamak mümkündür. El bebek, gül bebek yetiştirdiğimiz evlatlarımızı kültürden, eğitimden yararlandırmalıyız.
ŞEKİLLERE BAK... DÜNYA İŞTE
Selamünaleyküm duyarlı gönül dostlarım. Saygılar, sevgiler sunarak ibret verici eserlerimi paylaşmaktan onur duyuyorum. Şekillere bak... Dünya işte derken aklınıza benimde anımsayamadığım bir çok konular gelebilir. Çünkü kainat içinde bulunan bir çok canlı,cansız varlıktan haberdar değiliz. Dünyanın bir çok yerinde farklı bitkiler, meyveler,sebzeler üretilip, tüketilmektedir.
Bizler sadece gördüklerimizi,duyduklarımızı, tanıdıklarımızı algılayabiliriz. Toprağın verimlilik durumuna göre üretimler bilinçli yapılmaktadır. Toprağa sadece biz tohum saçmıyoruz. Rüzgarın esmesiyle uçuşan tohumlar indiği yerde nemini aldıktan sonra mevsimlere göre yeşermektedir. Havada uçan kuşların gagalarında taşıdığı yiyeceklerin çekirdeğini düşürdüğü yerde de nem olduğu sürece üstü toprakla kapanınca fidanlar oluşmaktadır.
SEN VE BEN KAVGASINA DUR DİYELİM! ...
Saygıdeğer gönül dostlarım. Merhaba diyerek söyleşimi sevgi, aşk üzerinde sürdürmeye çalışacağım. Henüz yolun başın da olan gençler sevgi, aşk konusun da birbirlerine pek itibar etmezler, güven duymazlar.
Ara sıra tartışmaların odağı genel de sen ben kavgasından kaynaklanır.
Birlik beraberlik konusun da kuşkusu olanlar, sevdiğine itibar etmeyenler, başkalarıyla adı çıkanlar, veya iftiraya uğrayanlar, arkadaşının düşünceye daldığını gördüğü zaman elinde bir koz yakaladığını zannederek suçlamaya başlar. Sen yine onu düşünüyorsun değil mi? , çünkü aklın da ben yokum.! .
ŞAİRSEN BU KONU ÖNEMLİ ! ...
Merhaba saygıdeğer gönül dostlarım. Sözlerin özünü toparlamaya çalışıp okuyucularıyla buluşturan muhterem arkadaşlarım. Şairsen önemli konumla ilgili duygularımı paylaşma gereği duyuyorum. Her sanatın belli kuralları ve incelikleri vardır. Şairlik ve yazarlıkta zor sanatlardan biridir. Çünkü yazdığın her eser paylaştıktan sonra senden çıkıp halka mal olmaktadır. Her yazdığın eserin telif hakkı senin olduğu gibi, sorumlulukları da seni kapsamaktadır.
Çocukluğumdan beri heveslenip sanat hayatımda uzun yıllardır kendimi yetiştirip Türk Dünyası kültürüne hizmet etmeyi amaçlıyorum. Şair ver yazar olmak elbette tecrübe ve bilgi birikimiyle, ilhamların oluşmasıyla, fikirlerin buluşmasıyla oluyor. Her ne kadar diploma sahibi olsan da yeteneğin yoksa arzuladığın hedefe varamıyor sun. Değerli hocaların düşüncelerine de kulak vermek gerekiyor. Türk toplumunun yetiştirdiği nice değerli şahsiyetler çok.
RECEP AYINA GİRERKEN...
Selamünaleyküm gönül dostlarım, paylaşımlara ortak olan duyarlı insanlar. Saygılar, sevgiler sunarak konu başlığı olan üç ayların başlangıcı Recep ayına girerken hazırlık içinde olmamızı hatırlatmaya çalışacağım. Yaradana sınırsız şükretmeliyiz. Çünkü bilerek veya bilmeyerek işlemiş olduğumuz günahların affı için biz aciz kullarına çok fırsatlar vermektedir.
Recebe bir kaç gün öncesi oruç tutabilmek sınırsız sevapları beraberinde getirir. Hacet namazı, tespih, vakit namazlarını ihmal emmemek gerekir. Abdestli olmak bizleri bir çok kötülükten uzaklaştırır. Recep ayı bilindiği gibi Yaradanın ayıdır. Bizleri yoktan var edenin rızasını kazanabilmek, verdiği nimetlerinden yararlanmak için mesajını almamız gerekiyor.
akıcı hoş bir şiir emeğinize yüreğinize sağlık zeki bey.P.PEHLİVAN
Haftanın Zeki ÇELİK'e nica başarılar diliyorum.
TÜRK ŞAİRLER BİRLİĞİ grubu adına