Devredip geldim cihana yeni bir devran ola
Ben gidem bu ten sarayı yıkılıp viran ola...
“Her çarşı dönüşü buram buram hasreti yaşasam…
Bir serseri gibi insanların arasında özgür olsam…
Ada mahkûmu sakınsam seni efkârı zamandan,
Sen yine garip garip bakarsın kendi kışlandan.”
Cesaretim bitip tüketiyor,
Kendi varlığını,
Yine bu efkarlı gece.
Nurum yok mu?
Neden gecem aydınlanmıyor artık.
Suskunluk çöküyor kalemime
Gel sitem etme küçüğüm biliyorum derdin çoktur.
Zira Senin yüklendiğin davada ihanet yoktur.
Zekeriye Tek
Ada mahkûmu her şeye inat, hasrete tutsak.
Aklımdasın biliyorsun.
Bekle dur desem sana hala gitmek yasak.
Bir gün Sen de gidiyorsun.
Duvar olur pencereme kelebekler.
Bir iz düşer ayrılıktan sabaha.
Gece bitmez yükseklerde.
Hasret, ayrılık ve özlem düşer yüreğime.
Sensiz Güneş doğmaz, sensiz gül açmaz.
Sensiz bir yok oluş dört mevsim buralarda.
Nasırlaşan ellerime bak.
Düşer kalkamam,
Bir daha düştüğüm yerden.
Kimseye söyleyemem,
Kimseye açamam derdimi.
Geçmişin korkusu bütün benliğimi yakarken,
Baktığım her yerde sen varsın.
Ah ayrılık! Neden kıyamet koparırsın?
Yok olan sevda yılları
Ağlayan benim gülen sen
İçimde sevda rüzgârı
Ağlayan benim gülen sen
Yaşanmış her dakika sen
Sen yoktun...
Meşrutiyet vardı bizim benliğimizde.
Bilmezdik biz yönetimde...
Halkın, hakkın egemenliğini.
Bilmezdik...
İnsanın kendi kendini yönetebileceğini.
İnsan biraz düşünse eğer gerçeği bulacak.
Oturup yerine bir daha konuşmayıp susacak.
Darıca 2009
Şair: Zekeriye Tek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!