Ey gönlümüzü vuslata erdiren
Kalbimizi pare pare edip çelen
Sessizce gelip mezarına çeken
Sevgimizi ahu zar eden gönül
Gel artık mutlu eyle bu kalbimizi
Kuruyan yapraklarınızla
Yeşeren tohumlarınızla
Cıvıl cıvıl öten kuşlarınızla
Mutlu olun ormanlar
Bazen gülün bazen ağlayın
Paralı zamanında ellere yaradın
Könkürleşmiş halinle bana mı kaldın
Oturdun koltuğa uykuya daldın
Sen kır sakallı menzul ihtiyar
Para verip ziyafet çektiğin dostlar
Kalbimde yanan ateşi kimin ateşlediğini bilebilsem
Gözlerinin içine bakarak sevgilim diyebilsem
Akşam olurken seni gördüğümde sevinebilsem
Gülümsediğini görsemde bende gülümseyebilsem
Aşkımı bulabilsem gözlerinin içine bakarak
Kasvet ruhumu sarmakta nefesim daralıyor
Kalbim hızlı hızlı çarpmakta gözlerim kısılıyor
Yüzüm gerilmiş kollarım kasılmakta ayaklarım titriyor
Başım dik vücudum ayakta ne yazık bedenim yatıyor
Var olduğum günün sonu yaklaşmakta hayatım eriyor
Siluetim yorgun fikirlerim atakta ellerim tutmuyor
Bazen aptal duygularla sorgularsın kendini belki de
Fani dünya senin neyine otursan en güzel mevki de
O an aklına gelir kardeşlerin hepsi gözlerinin önünde
Ömrün an be an geçmekte sunulsa da zümrüt tepside
Geceleri bazen korkunç ölüm rüyalarını görmekteyim
(23 Eylül 2012 de aramızdan ayrılan biricik kızıma)
Acı hasretle geçen dokuz aylık ayrılık
İsyan etmem elbette, etmem cahillik
Ebetten ebede Eylül 23 ünde ayrıldık
İçimden gelmiyor bir şeyler yazmak
Çok acı imiş meleğim sensiz yaşamak
Zor dayanmaktayım isterim boşalmak
Dün kar yağdı üstümüze zor koşmak
Elbet biliyorum artık bunlar boş sözler
Sessizce dökülür yeryüzüne kar taneleri
Masumların hıçkırıkları derinden geceleri
Ahlarına vahlar inerek kapanır perdeleri
Zevkin uğruna depreşir zalimin dürtüleri
Meymenetsiz leş kargaları indirirler pençelerini
(23 Eylül 2012 de aramızdan ayrılan biricik kızıma)
Kaçıncı gün bugün bilmiyorum
İçim sıkılmakta seni özlüyorum
Mart geldi çiçekleri görüyorum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!