Acıt asaletinle
Aldanırım aşka, değil ateşten yanaklarına
Severim kendimi yakmayı kendi elimle
Tatlıdır taze kan yakışır dudaklarına
Alıp ceketimi uzak yollara düşmek isterim
En güzel maviler, yüzüme esen rüzgar kesmez
Neden tanımadığı bir kıyıya vurur bedenim
Neden titrer ellerim seni görünce
Neden durur kalbim
Günü dolana kal demezler askerde
Açıldı mı çıkış kapısı kapatamazsın
Düşünce gönlüne aşkın yağmuru
Islanırsın kaçamazsın
İlk hecem, ilk cümlem ve ilk yazım
Ağzıma çalınan ilk bal
Dudaklarımdan akan ab-ı hayat
Sensizlik dönerde gün olur
Beklemeye kalmadı meylim
Sevgisiz seni bırakmamaya
Yeminim var kalmalara
Hasretim uzun soluklu
Gözlerin şifa oluklu
Akar içime yanan tarafından
Kimlerle mutluysan orda ol etrafında bolluk
Aydınlık sabahlarından yağmurlar yüreğine
Bir kırgınlığım yok geceden kalmış yorgunluk
Başımın en serseri en yıldızlı düşlerine
Yaban eller diyarında var mı ?
Ben gibi sana, sevdalı
Ben gibi meftun
Kavuşamadan bir kez bile
Olur mu Leyla ile Mecnun ?
Varsa başında telaş ben yandım
Bakma ocakta köz bırakmayan keyfime
Ağ babaları gibi köşeleri tuttuğuma
Varsa göreceğim yaş ben yandım
Giden ömürdür kalır başa muhabbet
Gönül işidir bakmaz yaşa muhabbet
Sorar mı adres çıkagelen ansızın
Az mı desem çok mu desem dilim tükendi
Bir nur yüzün var şehidim, ölüm imrendi
Öyle masum bir tavrın var, gönül yakar
Gül yüzün, bembeyaz baharları saklar
Ne dökülen kan boşadır, ne de cefa
Dostlar bekler muhabbetten, vefa
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!